Dijital alanda yaşanan teknoloji patlaması ile müşteri beklentileri ve web yetenekleri sürekli değişiyor. 2017’nin ilk çeyreğini bitirdiğimiz şu günlerde, sektörü bu yıl yakından etkileyecek trendleri incelemek için oldukça iyi bir zaman.

Günümüzde bulunan bir milyardan fazla web sitesinin oluşturduğu online veri miktarı, inanılmaz bir büyüme içerisinde. 2005 yılına ait çevrimiçi veri miktarı 130 exabyte iken 2020’de 40.000’e kadar çıkacağı tahmin ediliyor. (1 exabyte = 1 trilyon megabyte :)) Dijital ortamda bu kadar online veri mevcutken doğal olarak markalar da ilgili içerikleri müşterilerine sunabilmek için birbirleriyle rekabet etmeye başlamış durumda.

Sesli arama ve yapay zeka geliştirmeleri, ‘’micro moments’’ adını verdiğimiz kullanıcılar tarafından doğrudan hedefe yönelik ‘’almak istiyorum, gitmek istiyorum, bilmek istiyorum, yemek istiyorum’’ gibi anlar için kısa yoldan hedefe ulaşılmasını sağlama noktasında önemli bir unsur olarak hayatımıza dahil oldu. Google, tam da bu noktada bu istekleri doğrudan algılayacak algoritmalar geliştirerek müşterilerinin doğru cevaplara hızlı bir şekilde ulaşmasını sağladı.

  • Sesli Arama, Mobil Deneyimi Giderek Etkiliyor

Son birkaç yıldır, pazarlamacılar mobil kullanımdaki artışı ve bunun marka-tüketici etkileşimini nasıl değiştirdiğini tartışıyor. Şimdi ise tamamen farklı bir eğilim hız kazanıyor: ”Sesli arama.”

voice search ile ilgili görsel sonucu

Araştırmalara göre Google mobil uygulamasındaki ve Android cihazlardaki sorguların %20’si ile %25’indeki aramalar sesli arama ile gerçekleştiriliyor. 2015 yılındaki bir anket, sesli arama kullanımında son yıllarda bir patlama yaşandığını ve kullanıcılarının yüzde 60’ının son 12 ayda sanal asistan teknolojisi ile ses komutlarını kullanmaya başladığını gösterdi. Bu büyümeyi göz önüne alan ComScore, 2020 yılına kadar tüm aramaların yüzde 50’sinin sesli aramalar olacağına inanıyor. 

  • Sesli Aramaların “Arama Pazarlaması” Üzerindeki Etkisi

Sesli aramanın popüleritesi giderek artarken, tüketicilerin kelime öbeklerini sorgulama ve kullanma biçimleri de değişiyor. Anahtar kelimeleri kullanarak arama yapmak yerine doğrudan kendilerini ifade etmek için tam cümleler kullanan kullanıcıların, markaların pazarlama stratejilerine de bu doğrultuda yön vereceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Arama sonuçları arasında en ilgili sonuçları kullanıcılarına ulaştırmak isteyen her marka, şüphesiz bu süreç içerisinde optimizasyon süreçlerini de değerlendirmek ve bu doğrultuda şekillendirmek durumunda kalacak gibi görünüyor.

Voice-Search-Visual

  • Sesli Arama ve Sosyal Medya

Sesli arama, sosyal medya platformları arasında da yerini almaya başlamış durumda. Facebook, Messenger ve Android Auto gibi bazı uygulamalar, sesli mesajlar için seçenekler eklemeye başladı bile. USB arayüzünü kullanarak Google Now arayüzünü otomobilinizin bilgi ekranına yansıtmanızı sağlayan Android Auto, kullanıcılarının sesli komutlar yardımıyla gelen mesajları dinleyip cevaplamalarına olanak sağlıyor. 

Screen Shot 2017-04-07 at 17.23.22

Kullanıcıların hayatını kolaylaştıran bu tarz uygulamaların daha popüler hale gelmesi ve bu alandaki teknolojik fırsatların gelişmesi ile birlikte geliştirdiğinde, ses kontrolünün diğer büyük sosyal medya mecralarına da sıçramasının oldukça muhtemel olduğunu söyleyebiliriz. Markalar tarafında ise avantajlı konumda olmanın anahtarı bu gelişmelerle ilgili öngörüde bulunmak ve rekabet ortamında erkenden yerini alarak avantaj sağlamaktan geçiyor.

  • AI ve Kişiselleştirme Satın Alma Sürecinde Etkili Olacak

2015 yılında Google, arama sorgularının bir insan beyni gibi değerlendirilerek, daha isabetli sonuçlar sunulmasının hedeflendiği bir algoritma olan RankBrain’i yayına aldıklarını açıkladı ve artırılmış gerçeklik kullanımının arama konusundaki önemine dair ön sinyalleri vermiş oldu. Beklenildiği üzere bu durum günümüzde tüm dijital pazarlamacıların strateji merkezinde yerini aldı bile.Rankbrain ile ilgili görsel sonucu

Önümüzdeki dönemde Yapay Zeka (AI) etkisinin geliştirilecek olan web sitelerinde artacağı, bu tür yapay zeka yeteneklerin kullanılacağı öngörülmekte. Haliyle bu durum markalar için kullanıcılarının ihtiyaçlarını daha iyi anladıklarını ve beklentilerini daha iyi karşılamak istediklerini gösterebilecekleri bir döneme dönüşecek. Bu noktada ise web sitelerindeki kişiselleştirmeler, bunu gerçekleştirmek için harika bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Buna paralel olarak, siteler müşterilerin geçmiş davranışlarına ve alımlarına daha fazla tepki verecek ve geri gelen ziyaretçileri selamlamak için ziyaretçinin ismini ekrana getirmekten daha derin bir kişisel deneyim kazandıracaktır. 

  • Yapay Zeka Pazarlamacılara Ne Sağlayacak?

Pazarlamacılar, Yapay Zeka (AI) yaygınlaştıkça büyük olasılıkla bir iş dönüşümü görecekler. Yapay zeka giderek sayfayı ziyaret eden kullanıcıların davranışlarını anlayabilme kabiliyetine ulaştığında, bazı faaliyetlerin otomatikleştirilmesine yardımcı olacak. Büyük veriyi yorumlayabilecek algoritmalar aynı zamanda ses komutlarını da anlayacak ve kullanıcılar için uygun bilgileri bulma sorumluluğunu taşıyacak. Bu yenilikler hem arama motorlarında hem de web sitelerinde hızla belirgin bir özellik haline gelecek. Bu noktada markalar işin fikirsel olarak yaratıcı kısımları ile ilgilenirken, işin otomatik olarak yapılabilen kısımlarını üstlenme görevi ise tamamen algoritmalara kalmış olacak.

shutterstock_261128594 (1)

  • Sonuç

Yapay Zeka’nın önemi arttıkça, verileri en iyi yorumlayan ve bunu uygulanabilir bilgilere dönüştüren şirketler gelişecek. Büyük verileri en iyi anlayan ve markaların güçlü ve doğru kişiselleştirme yapmasını sağlayan algoritmalar, dijital pazarlama alanı içinde önemli oyuncular olmaya devam edecek. Gelişen teknoloji ve müşteri beklentilerini olgunlaştırmamak yani bu sürece adapte olamamak dijital pazarlama dünyasına hakim olmamak anlamına geldiğinden ortaya çıkan bu eğilimleri yakından takip etmek hayati önem taşımaktadır. 2017’de sektörlerinde ön planda kalmaya devam edecek markalar, tüm bu fikirleri etkin bir şekilde pazarlama stratejilerine dahil edebilen markalar olmaya devam edecek.