Konuya başlamadan önce, bazılarımızın aklından geçen soruya yanıt verelim. Evet Y değil, Z kuşağı; hani şu 2001 ve 2010 arası doğumlu olanlar. İçinizden sorabilirsiniz: ‘’Neden daha 17 yaşını doldurmamış bir kitleyi önemseyeyim?’’ diye. Öncelikle görünen 2 nedeninden bahsederek başlayalım. Bunlardan ilki Z kuşağının, geleceğin en büyük tüketici kitlesi olma potansiyeli; ikincisi ise sosyal medya üzerinden hızlıca ulaşılabilir olmaları. Ancak en büyük neden, bu kuşağın internet ve teknolojik gelişmelerin içerisinde büyümüş olmasından kaynaklanan değişen teknoloji ve trendlere daha kolay adapte olabilmeleri. Bu durumu özetleyecek olursak; Z kuşağı önceki kuşaklardan daha çabuk yeni markalara adapte olabiliyor veya uzaklaşabiliyor diyebiliriz.
İlgili resim
Z kuşağına yönelik yapılan sosyal medya araştırmalarından yola çıkarak; bu kuşağın 2017’de sosyal medya alışkanlıklarında ne gibi değişiklikler olabilir tahminlerine birlikte göz atalım:

  • Puanlama her yerde

Z kuşağının bir başka özelliği de; daha önceden başkaları tarafından puanlanmış veya yorum bırakılmış içerikleri daha güvenilir bulmaları. Bir çok kullanıcı için aynı durum geçerli olabilir ancak Z kuşağı, sadece yorum ve puanlama ile tercih yapıyor diyebiliriz. Kısacası, 2017’den itibaren daha fazla puanlanmış ve yorumlanmış içerik görmeye veya buna yönelik isteklerin artmasına hazır olun.
shutterstock_591331844

  • Sosyal Medya Kurumsal Hayata Giriyor

Her geçen gün, işyerlerinde Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformlarına daha fazla önem veriliyor ve kullanımı teşvik ediliyor. Gelecekte Z jenerasyonunun iş hayatında liderlik pozisyonlarına gelmesi ile birlikte, sosyal medya platformlarının bu alandaki kullanımında da oldukça büyük bir artış olacağa benziyor. Hatta işe girecek insanların sosyal medya platformlarının olması gerekli bile tutulabilir. Aslında bunun çok mantıklı bir nedeni var; o da sosyal medyada şirketin bilinirliği. Çalışanların sosyal medya kullanım oranları ve şirketleri hakkında paylaşımlar yapması bu noktada oldukça önem taşıyor ve Z kuşağı bunu da farkında. Buradan hareketle ilerleyen dönemde Z jenerasyonu ile birlikte sosyal medyanın da kurumsal hayata daha fazla dahil olması bekleniyor.
Screen Shot 2017-03-31 at 21.11.26

  • Z kuşağının karşılaşacağı en büyük sorun; Eko Efekti

Z kuşağı kullanıcıların %88’i haberleri ve çevrede olan gelişmeleri Facebook’tan takip ediyor. Facebook’un News Feed’i ise kullanıcılara daha önce ilgi gösterdikleri içerikleri ön plana çıkarma gibi bir algoritmaya sahip. Kısacası kullanıcılar zamanla, daha önce beğendikleri veya aynı görüşte oldukları bir çevrede kısılıp kalıyorlar. Facebook veya diğer sosyal medya platformlarının bu Eko efektlerini yok etmeye dair herhangi bir planları yok. Bu durum da zamanla Z kuşağını sosyal medyada yalnızlaşacak veya sosyal medyayı bırakmalarına neden olacak gibi görünüyor.
echo-chamber
Z Jenerasyonunun sosyal medya kullanımın azalmasında etkisi olan tek sebep eko efekti değil. Sosyal medya kullanıcılarının %50’sinden fazlasını oluşturan bu jenerasyona göre; sosyal medya eskisi kadar eğlenceli  bir yer değil. Bu nedenden ötürü onların gözünde sosyal medya, bizim için olduğu kadar önemli ya da eğlenceli bir yer değil. Özellikle ciddi konuların konuşulduğu ve yaşça daha büyük kullanıcılara sahip olan platformlarda zamanla gözle görünür oranda bir kullanıcı düşüşü olacağını tahmin ediliyor. Ayrıca Paw Araştırma Merkezi’nin yaptığı araştırmaya göre; 2013 ve 2014’te düşüşe başlayan Z kuşağının sosyal medya kullanım oranı, 2015 ve 2016’da da aynı şekilde düşüş yaşamaya devam etmiş.

  • Dijital‘de daha etkili iletişim biçimleri göreceğiz

2017’de de 2016’da ufak ufak görmeye başladığımız şekilde kısa ve sözsüz iletişim kurmanın yeni yollarını göreceğiz çünkü Z kuşağı daha fazla ve daha hızlı bir deneyimin peşinde. Üstelik bu kuşak, klişelerden uzaklaşmanın ve daha yaratıcı iletişim biçimleri yakalamak istiyor. Tüm bunları bir araya getirince duyguları ifade etme noktasında en kestirme yolu sunan emojilerin bu nesil tarafından neden bu kadar tuttuğunu biraz daha anlam kazanıyor. Facebook’un statik like butonu yerine emojilere benzer ”Reactions” özelliğini yayına alması ve benzer birçok uygulamanın kendine özgü emoji keyboard’lar üretmesi de tam olarak bundan kaynaklanıyor….
shutterstock_435821362

  • Final olarak;

Sosyal medya platformlarının geleceği hakkında tahminde bulunmak oldukça zor. Bunun nedeni ise kişilerin kullanım alışkanlığından çok platformların gerek tasarımsal gerekse algoritma noktasında ne gibi değişikliler yaptıklarını ya da yapmayı planladıklarını bilemiyor oluşumuz. Ancak tam da bu noktada bazı tecrübelerden yola çıkarak gelecekle ilgili akılcı yatırımlar yapmak, sizi diğer markalardan olumlu yönde farklılaştırabilecek yegane kriter.