Geçtiğimiz günlerde önlerine düşen ani bir Whatsapp bildirimi ile çoğu kullanıcı bir uyanış yaşamış oldu. 2 milyar kullanıcısı olan WhatsApp’ın, 2016’da Facebook ile verilerini daha fazla paylaşmak için attığı adım hakkında bilgi içeren bu mesajı, kullanıcıların büyük tepkisine yol açtı. Peki gerçek neydi?

Facebook, 2014 yılında WhatsApp’ı satın aldığından beri, kullanıcılar iki platform arasında ne kadar veri akışı olacağını merak etmekte ve bu konu hakkında kaygılanmaktaydı. 

Dünyada en çok kullanılan sosyal platformlar arasında 3. sıraya yerleşmiş olan WhatsApp geçtiğimiz haftalarda, öncelikle uygulamayı iş amacıyla kullananların, iletişimlerini nasıl saklayabilecekleri konusundaki uygulamalarını genişletmek için kullanım şartlarını ve gizlilik politikasını güncelledi.

The World's Most Used Social Media Platform

Uygulamayı açan kullanıcılar 8 Şubat’tan itibaren uygulamanın gizlilik politikasının değişeceğini ve uygulamayı kullanmaya devam etmek için şartları kabul etmeleri gerektiğini öğrendi. Bu gizlilik politikasının yenilenmesinin bir parçası olarak WhatsApp, bazı verilerin Facebook ile paylaşılmasına ilişkin bir bölümü kaldırarak bildiriyi güncelledi: “Mevcut bir kullanıcıysanız, Facebook reklamlarınızı ve ürün deneyimlerinizi iyileştirmek için WhatsApp hesap bilgilerinizin Facebook ile paylaşılmamasını seçebilirsiniz.”

Bazı medya kuruluşları ve kafası karışmış WhatsApp kullanıcıları, anlaşıldığı üzere bunun WhatsApp’ın sonunda alternatifi olmayan bir şekilde veri paylaşımı gerektiren bir noktada olduğunu ve çizgiyi aştığı anlamına geldiğini varsaydılar. Ancak aslında şirket, gizlilik politikası silme işlemiyle, WhatsApp’ın 2 milyardan fazla kullanıcısının çoğunluğuna 2016’dan beri Facebook ile nasıl veri paylaştığını yansıtmış oldu.

WhatsApp, Ağustos 2016’da gizlilik politikasında büyük bir güncelleme başlattığında, kullanıcı bilgilerini ve meta verileri Facebook ile paylaşmaya başlamıştı. O zaman, mesajlaşma hizmeti mevcut milyarlarca kullanıcısına paylaşımın en azından bir kısmından vazgeçebilmeleri için 30 gün zaman tanımış  o sırada devre dışı bırakmayı seçenlere, “WhatsApp bu seçiminize de saygı duyacaktır.” demişti. Bu özellik, uygulama ayarlarından çoktan kaldırıldı, ancak merak ederseniz ayarlardaki “Hesap bilgisi isteyin” işleviyle devre dışı bırakılıp bırakılmadığınızı kontrol edebilirsiniz.

Bu arada, WhatsApp’ın 2016’dan beri eklediği bir milyardan fazla kullanıcı, bu devre dışı bırakma penceresini kaçıran herkesle birlikte verilerini Facebook ile paylaştı.

En çok kullanılan sosyal platformlar arasında 3. sırada yer alan WhatsApp, Wired’a, bu haftaki gizlilik politikası değişikliklerinin aslında WhatsApp’ın Facebook ile veri paylaşımı konusundaki mevcut uygulamalarını veya davranışını etkilemediğini vurguladı. 

WhatsApp geçen haftaki açıklamasında, “Güncellenen Şartlar ve Gizlilik Politikamız, verilerinizi nasıl işlediğimiz ve gizlilik anlaşmamız hakkında daha fazla bilgi sağlıyor. Facebook şirketlerinin bir parçası olarak WhatsApp, Facebook’un uygulama ve ürün ailesi genelinde deneyimler ve entegrasyonlar sunmak için Facebook ile iş ortaklığı yapıyor.” dedi. Yani konu aslında yanlış anlaşılmıştı.

“Facebook tarafından üretilen hiçbir ürüne güvenmiyorum.”

EVAN GREER, “GELECEK İÇİN SAVAŞ”

Bunların hiçbiri, hiçbir noktada WhatsApp’ın önemli özelliği olan uçtan uca şifreleme özelliğini etkilemedi. WhatsApp üzerinden gönderdiğiniz ve aldığınız mesajlar, fotoğraflar ve diğer içerikler yalnızca akıllı telefonunuzda ve mesajlaşmayı seçtiğiniz kişilerin cihazlarında görüntülenebilir. WhatsApp ve Facebook’un kendisi iletişimlerinize erişemez. Aslında Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, şirketin farklı iletişim platformlarını birbirine bağlamanın bir parçası olarak uçtan uca şifreleme tekliflerini genişletme anlaşmalarını defalarca teyit etti. Ancak bu, WhatsApp’ın uygulamayı nasıl kullandığınız hakkında toplayabileceği ve paylaşabileceği başka veriler olmadığı anlamına gelmiyor. Şirket, “Hizmetlerimizi pazarlamak, sağlamak, iyileştirmek, anlamak, özelleştirmek, desteklemek ve çalıştırmak için” kullanıcı bilgilerini topladığını söylüyor.

Pratikte bu, WhatsApp’ın telefon numaranız gibi hesap bilgileri, WhatsApp’ı ne kadar süreyle ve ne sıklıkta kullandığınıza dair günlükler, diğer kullanıcılarla nasıl etkileşim kurduğunuzla ilgili bilgiler, cihaz tanımlayıcıları ve diğer cihaz ayrıntıları dahil olmak üzere Facebook ile IP adresi, işletim sistemi, tarayıcı ayrıntıları, pil sağlığı bilgileri, uygulama sürümü, mobil ağ, dil ve saat dilimi gibi çok fazla bilgiyi paylaştığı anlamına gelir. İşlem ve ödeme verileri, cookieler, tanımlama bilgileri ve konum bilgileri de, WhatsApp’a ilk başta verdiğiniz izinlere bağlı olarak Facebook ile paylaşılabilir haldedir.

Johns Hopkins Üniversitesi kriptografı Matthew Green, “WhatsApp, mesaj içeriğinizin gizliliğini korumak için harika ama sanki bu diğer yaptığınız hiçbir şeyin mahremiyetinin korunamayacağı anlamına geliyor.” diyor.

Facebook, WhatsApp’ı 2014 yılında satın aldı ve o sırada kendisinin ve şirketin sohbet platformu Messenger’ın “bağımsız” ürünler olarak çalışacağını kaydetti. Entegrasyona doğru yavaş geçiş, dahili olarak tartışmalı bir konuydu ve WhatsApp’ın kurucu ortakları Brian Acton ve Jan Koum’un sırasıyla 2017 ve 2018 sonlarında şirketten ayrılmalarına katkıda bulunmuş olabileceği düşünülüyor. Ayrıldıktan birkaç ay sonra Acton, kar amacı gütmeyen Signal’i kurdu. Kuruluş, diğer mesajlaşma uygulamalarının yanı sıra WhatsApp’la uçtan uca şifreleme yöntemini kullanıyor. Aynı zamanda Signal uygulaması, açık kaynaklı olan Signal Protokolünü sürdürüyor ve geliştirmeye devam ediyor.

Acton, 2019’daki Wired25 konferansında “Günümüzde gizlilik çok daha yaygın bir tartışma haline geliyor. İnsanlar gizlilik hakkında sorular soruyor, güvenlik ve mahremiyetin hizmet şartlarına dahil edilmesini istiyorlar.” dedi.

“Gelecek İçin Savaş” dijital haklar grubu müdür yardımcısı Evan Greer, “Facebook tarafından üretilen hiçbir ürüne güvenmiyorum. İş modelleri, izleme üzerine. Bunu asla unutmayın.” diyor.

Bu haftanın WhatsApp gizlilik politikası revizyonları, mesajlaşma servisinin davranışını aslında değiştirmese de, kullanıcıların şirketin tüm bu yıllar boyunca gerçekte var olmayan bir vazgeçme seçeneği sunduğunu düşünmüş olmalarını sağladı. Bazı kullanıcıların onaylamadığı ve hatta korktuğu, belli bir seviyede veri paylaşımı zaten hala devam ediyor. Facebook’un on yılın büyük bir bölümünde WhatsApp’a sahip olduğu gerçeği göz önüne alındığında bu açıklama, bazılarına sadece kaçınılmaz olanla hesaplaşmak olarak gözüküyor.

MindBehind kurucu ortağı Oğuzhan Başeğmez’in bu konuya yorumu ise şu şekilde: 

“Herkes bu konuda konuşuyor ve ne yazık ki çok fazla kirli bilgi var, bu yüzden en basit şekilde gündeme açıklık getirmekte fayda var. Öncelikle konu sadece WhatsApp üzerinden şirketlerle yapılan konuşmaları kapsıyor. Bu güncelleme, WhatsApp’ın Facebook ile veri paylaşımı politikasını değiştirmiyor. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, insanların arkadaşlarıyla veya aileleriyle özel olarak kurduğu iletişimi etkilemiyor.

Kişisel konuşmalarınız, gruplardaki konuşmalar tamamen konunun dışında ve şifrelenmiş bir şekilde saklanmaya devam ediyor. WhatsApp konuşmalarınız hakkında sadece sizin nerede, ne zaman ve kiminle konuştuğunuzu biliyor. İçeriği hakkında bir bilgiye sahip değil.

Gelelim WhatsApp üzerinden işletmelerle yaptığınız konuşmalara, asıl değişiklik bu kısmı ilgilendiriyor. WhatsApp diyor ki, uygulama üzerinden işletmelerle yaptığınız konuşmalarla ilgili veriyi Facebook ile paylaşacağım. Bunun sebebi de WhatsApp ülkemizde henüz resmi olarak başlamasa da farklı ülkelerde ticari olarak kullanılmaya başlandı. İşletmeler ciddi şekilde WhatsApp üzerinden ürün satışı yapıyorlar. Bu konuşmalarda satın alma gerçekleşmiş mi, hangi ürünler konuşulmuş vb verileri Facebook ile paylaşacak.

Özetle WhatsApp bir hafta önce ne ise kişisel kullanımlarınız için halen aynı. Değişim tamamen işletme tarafındaki konuşmalarda, oradaki edinilecek bilgiler de zaten herhangi bir eTicaret sitesinden alışveriş yaptığınızda tutulan bilgilerin çok daha azı diyebilirim.

Son olarak WhatsApp bu konuyla ilgili tüm dünyada bir açıklama yayınladı. Bu açıklamaya ulaşmak isteyenler Türkçe versiyonuna buradan bakabilirler.”