Yıllar önce markalar için her şey belki de daha basitti. Geleneksel kitle iletişim araçlarında belirli aralıklarla kampanya düzenleyip seslerini duyuran markalar sosyal medyanın varlığı ile birlikte artık 365 gün hayatımızdalar ve her gün yeni içerikler üretmek zorundalar. Sosyal medyanın varlığı bu açıdan markaların işini zorlaştırsa da sunduğu gerçek zamanlı geri bildirimler sayesinde markaların hangi içerik, ürün ya da reklamının kitlelere hitap ettiğini test edebilmekte büyük avantaj sağlamaktadır.
Victoria’s Secret yıl sonu düzenlediği defileleri için iki yıldır gençlerin gözde mecrası Snapchat’i kullanarak backstage’den videolar, mini röportajlar ve birbirinden ilgi çekici fotoğraflar ile Aralık ayında sosyal medyanın en çok konuşulan markalarından biri oluyor.
victorias-secret-snapchat-
victorias-secret-snapchat
Peki markalar için altın yumurtlayan bir tavuk kadar değerli olan sosyal medyada üreteceğimiz içerikler nasıl olmalı? Öncelikle belirtmek gerekir ki sırf bir içeriğimiz olsun diye günaydın, mutlu pazarlar tadında içerikler yazmak hiçbir işe yaramayacaktır. Tüketicinin duygusal katılımını sağlayan; doğal ve ısrarla ondan bir şeyler satın almasını talep etmeyen içerikler bu anlamda başarılı olacaktır. Bir insanın gülümsemesi, kahkaha atması hatta ağlamasının uzun vadeli finansal geri dönüşü paha biçilemez olacaktır. Çünkü müşteri için kendisini anladığını düşündüğü, değer verdiği şeyleri temsil eden bir markayı satın alma ihtimali hiçbir duygusal bağ hissetmediği markayı satın alma ihtimalinden çok daha yüksektir.
Temizlik firması Spontex’in Twitter’da yaptığı bembeyaz  kampanyası. Tweeti ilk gördüğünüzde hatalı bir paylaşım gibi gelebilir ama içeriğe tıkladıktan sonra her bir görselde farklı mesajlar karşımıza çıkıyor. Bir temizlik markası olmasının hakkını vererek, takipçilerinin bembeyaz bir sayfa ile karşılaşması zamanında çok ilgi çekmişti.


Advertorial türü reklamların bir çoğu suni olduğundan genellikle alay konusudur. Ancak doğal içerikler kullanıcıların ne gözüne batar ne de sunidir. Bu yüzden içerikleri kendimiz için değil hedef kitlemiz için hazırlamalıyız. Aslında tüm bu söylediklerim bir baba çocuk ilişkisiyle anlatılacak kadar basit; iyi bir karne getirdiniz ve yıl sonunda istediğiniz o muhteşem bisikletin sahibi oldunuz. Hayatınızın önemli bir döneminde uyguladığınız bu taktiği kullanıcılara uyguladığınız zaman da yine eskisi gibi karlı çıkacaksınız. Onları eğlendirip kıkırdamalarını sağladınız, yeri geldi bilgilendirdiniz, yeri geldi ağlattınız yani samimi bir şekilde onların ruhlarına dokunup hayali arkadaşları oldunuz tüm bunlardan sonra onlardan markanızı satın almalarını istediğinizde sizi reddetmenin kabalık olduğunu düşünecekleri için yakın dostları markaları kırmayacaklardır. Hedef kitleyi cezbedip markanıza daha da bağlayabilmek için içeriklerinizi hikayeleştirme yoluna gidebilir ve biraz daha duygularına hitap edebilirsiniz. Yada sizde Burger King gibi hedef kitlenizin neylerden vazgeçip vazgeçemeyeceklerini anlayabilirsiniz. 🙂
Burger King 2009 yılında Whopper Sacrifice uygulaması ile Whoopper kazanmak için nice arkadaşlıkların feda edilmesini sağlamıştı. Uygulamada, belirtilen sayıdaki arkadaşınızı hesabınızdan silmeniz karşılığında, Burger King’ten ücretsiz bir Whopper kazanma şansı yakalanıyordu, görüldüğü gibi bir marka için bazen gerçek olan bazı şeylerden de vazgeçilebiliyor.