Bir insanı hayatınıza kolayca alıp, çıkarabilir misiniz? ya da “yakın arkadaş” vasfını kolayca yükleyebilir misiniz ona? Sosyal hayatımızı şekillendirirken birçok titiz suallerden geçiyoruz. Birilerinin hayatımızda yeri olabilmesi için şu gereklilikler mutlaka olacaktır:
1. Zaman / kişiyi iyi tanımamız,
2. İlişkinin niteliği,
3. O kişiye anında ulaşabilme,
4. Güvenilirlik (Bunlar daha da çeşitlendirilebilir)
Şimdi, telefonunuzu alıp, varolan aplikasyonlarınıza bir göz gezdirin. Hangisi ne kadar yeni? Ya da yeni olan aplikasyonlarınızın indirilme ömrü ne kadar? Bir aplikasyonun telefonumuzda önemli bir yer kaplaması için gerekliliklerini düşünelim şimdi:
  1. Zaman / aplikasyonu iyi bilmemiz
  2. Aplikasyonun niteliği / fonksiyonelliği
  3. Kolaylık sağlaması
  4. Güvenilir olması (Bunlar da çeşitlendirilebilir)
Sosyal kalıplarımız telefonumuzla örtüşüyor gibi duruyor değil mi? Çünkü artık “sosyal hayat” kümemiz, telefonumuzun kapsamı.
Hulu’nun eski CTO’su Eric Feng’e göre App Store’da 2 milyondan fazla aplikasyon var ve biz sadece bunların %1’lik bir kısmını deneyimleyip kullanıyoruz. Çoğu “başarılı” olarak görebileceğimiz upstart aplikasyonların varlığından haberdar olamıyoruz. Bunun nedeni Feng’e göre: App Store’un ilk 30 listesini Facebook, Instagram, Twitter yıllardır domine ediyor ve rekabeti, yeni çıkan aplikasyonlar için imkansız kılıyor. Akıllı telefon çağının başrol oyuncuları olmalarının yanı sıra, kullanıcılara artık yeni uygulamalar tarafından piyasaya sürülmesi gerekmeyen dijital platform deneyimleri sağlıyorlar. Buna en uygun örnek olarak: Facebook eskiden sadece sosyalleşmek ve insanların etkinlik takvimini oluşturmak için kullandığı bir platformken; artık markalar için vazgeçilmez bir sanal satış pazarı ve aynı zamanda güvenilir haber kaynağı…
Facebook böyle kitlesel bir kolaylığa sahipken; ürünleri almak ya da satmak için neden başka bir aplikasyon kullanılsın?
Yeni uygulamaları eski ve oturmuş uygulamalarla karşılaştırdığımızda; eskilerin büyük problemlere uzun vadeli kolaylıklar getirdiğini görürüz: Instagram, berbat fotoğrafları güzel göstermemizi sağladı. WhatsApp, mesajlaşmanın önündeki tüm sınırları kaldırdı. Waze, bize yol tariflerinden tasarruf ettirerek zaman kazandırdı. Spotify, müziği özgür ve adil kıldı. Netflix ve Hulu, filmler ve TV’de aynı şeyi sağladı.
Itunes App Chart ve Aplikasyon analiz şirketi App Annie’nin verilerine göre rekabetin tek mümkün olabildiği kategori “oyun” aydan aya yenilenen ve top listesi sürekli olarak değişen tek kategori; çünkü hangi insan yıllarca aynı oyunu oynamak ister ki?
App Store’un global olarak güncel durumuna baktığımızda, günümüzün start up şirketleri için pek de iç açıcı gözükmeyebilir; ama App Store’un 30’unu kıramayacağınız anlamına gelmiyor. Çoğu kullanıcı eski uygulamaları daha çok indiriyor olsa da Türkiye’de yakın zamanda büyük başarılara imza atan “yeni” olarak nitelendirebileceğimiz: marketi ayağımıza getiren Getir ve tamirat işlerini bir tıkta halleden armut.com gibi pek çok uygulama da var ve bu uygulamalar lokal listede ilk 10’da yer almakta. Lokal problemler oldukça, kitlesel çözümler bularak App Store tahtına oturmamanız için hiçbir sebep yok.