Uber, sanal ortamda mevcutta bir restoranın sabit adresi olup olmamasına bakmazsızın yemek siparişi vermeyi sağlayan “sanal restoranlar” adında yeni bir konsept sunuyor.
Fikir şöyle, örneğin sandviç satan bir cafe, teorik olarak salata servis edebilir, ama yeterince talep olmayacağını düşündüğü için malzeme alıp menüsüne salata eklemek istemez, çünkü yeterince salata satamazsa malzemesi bozulacaktır ve zarar edecektir. UberEats, bir sandviç kafenin, sanal bir ortamda salata satabilmesine olanak sağlıyor.


UberEats, “sanal restoran” konseptinin tedariğin düşük ama talebin yüksek olduğu lokasyonlar için ideal  bir çözüm olduğuna inanıyor. Yani  bir restoran, çok talep olmadığını düşündüğü ve  bu sebeple menülerinde olmayan ürünleri yine de isteyen müşteriye sunabilir.
UberEats bu fikri üzerinde çalışmaya başladı. Chicago’da, Poke Cafe, sanal ortamda Hawai yemeği sunan bir restoran. Müşteriler, Poke Cafe’nin yiyeceklerinin aslında bir suşi restoranı olan Rice Cafe’den geldiğini bilmiyorlar.  Poke Cafe, hali hazırda haftada yaklaşık 100 sipariş alıyor ve bu da 2.000 $’lık satışa denk geliyor.

UberEats ürün müdürü Ambika Krishnamachar: “Restoranlara, sadece UberEats uygulaması üzerinden adrese teslim gönderimi sağlanan ve sadece uygulama üzerinden satın alınabilen menüler oluşturmalarına izin veriyoruz.” diyor.
Kapıya teslim “hayalet restoran” konsepti genişliyor. 
ABD’de DoorDash ve Grubhub gibi benzer konseptte çalışan şirketler de mevcut. Bunlar kullanıcılara “hayalet” restoranlarından yemekler sunuyorlar. Bu yılın başlarında Grubhub, tek bir mutfaktan dokuz sanal restoran başlatan Green Summit Group’a 1 milyon dolarlık yatırım yaptı. Tüm restoranlar Grubhub’da ayrı listeler halinde görünüyor ama aslında bunların hepsi tek bir restoran.
Bu terim birçoğumuz için bilinmeyen bir kavram. UberEats’in yapmak istediği de bu kavramı daha bilinir hale getirmek.
Krishnamachar, bu noktada sanal restoranlar kavramının hâlâ “oldukça deneysel” olduğunu söylüyor. “Talep boşluklarının ne olduğunu hala anlamaya çalışıyoruz, bu noktada hala oldukça deneysel bir çalışma içerisindeyiz” diye durumu açıklıyor. UberEats şu an sadece Amerikada deneniyor, fakat şirketin hedefi ileride bunu Amerika dışına da taşımak yönünde.  
Daha akıllı, algoritmik bir menü
UberEats, eş zamanlı olarak sürekli yeni uygulama özellikleri de çalışıyor. En son sundukları özellik ise kişiselleştirilmiş menüler.
Müşteriler, şimdi her lokanta için “kişiselleştirilmiş” menü önerileri alacak. Uygulamadaki algoritma sayesinde, kullanıcı uygulamada tüm menü boyunca gezinmek yerine, en sevdiği yemek seçeneklerini sayfanın üst kısmında görecek.

UberEats buna “tat profili” adını koymuş. Tat profili, tercihlerinizi daha önceki siparişleriniz, aradığınız restoranlara göre belirliyor; dolayısıyla UberEats’a ne kadar çok zaman harcarsanız, profiliniz sizin için  daha fazla özelleşiyor.
Uygulama aynı zamanda restoranları puanlama sistemi de sunuyor. Ama burada puanladığınız restoranın kendisi değil, yediğiniz yemek oluyor.