En sevdiğiniz markanın indirime girdiğini öğrendiniz ve internetten alışveriş yapacaksınız. Fakat kullandığınız web sitesinde ürünün detaylarını cep telefonunuzdan göremiyorsunuz, fiyatı görmek için apayrı bir yere gitmeniz gerekiyor. Hevesiniz kaçmaz mı? Bambaşka bir örnekle ilerleyelim, müdavimi olduğunuz sosyal paylaşım sitesinde bir video beğendiniz fakat kendi sayfanızda paylaşamıyorsunuz. Can sıkıcı olur değil mi?
Deneyimlerimizden de yola çıkarsak; desktop tasarımlara ihtiyaç duymayacağımızı söyleyemeyiz. Desktop hala yetkinlik bakımından mobile kıyasla daha kapsamlı oluşu sebebiyle aslında pek de vazgeçilebilir bir pozisyonda değil. Fakat gelişen teknoloji ve yaygınlaşan kültür ile birlikte mobil cihazların hayatımızın her alanda merkezinde olduğunu düşünürsek; bu cihazların kullanım süreçlerinde mobil tasarımların her geçen gün kullanıcılar açısından daha erişilebilir bulunması, dolayısıyla da önemini artırması tartışılmaz ve engellenemez bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
Peki web tasarımlarının mobile optimize edilmesi gerçekten gerekli mi?
Tabii ki evet. Öncelikli olarak web sitenizin mobil optimizasyonunu gerçekleştirmediyseniz, oldukça fazla sayıda kullanıcı kaybettiğinizi söyleyebiliriz. Yani web sitesinizin mobil adaptive (AWD) olması bozulmadan telefonda görünüyor olması mobil kullanıcı için yeterli bir deneyim değil. Mobil kullanıcının beklentisi websitenizin responsive (RWD) mantığında çalışarak mobil uyumlu davranışlar sergilemesi. Kullanıcılar, ihtiyaç duydukları verilere mümkün olan en kısa ve en kolay şekilde ulaşmak istiyor.
Araştırmalara göre, kullanıcıların %57’si, ziyaret ettikleri sitenin yüklenme süresi 3 saniyeyi geçtiği anda doğrudan sayfayı terkediyor. Burada da yine kullanıcıların imdadına mobil optimizasyon yetişiyor. Kısacası, mobil optimizasyon özellikle içerisinde bulunduğumuz çağın teknolojik gereksinimleri de düşünüldüğünde bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor.
Kullanıcıların mobil cihazlarından yaptıkları içerik paylaşımları desktop cihazlardan yaptıkları paylaşımlara oranla iki kat fazla olduğunu biliyor muydunuz?
Tam bu noktada üretilen içeriklerin, mobil cihazlar üzerinden paylaşılabilir olması oldukça önemli bir ölçüt. Kısacası; bir marka olarak ürettiğiniz içerik yalnızca desktop cihazlardan paylaşılabilir nitelikteyse, mobil kullanıma ağırlık veren bir çok kullanıcının içeriğinizi paylaşamıyor oluşu ve buradan hareketle diğer kullanıcıların bu içeriğe erişemiyor oluşu, online dünyada genel bir marka bilinirliği yaratma potansiyelinizi 3’te 2 oranında düşürmüş oluyor.
Özetle mobil’in zaman-mekan bağlantısı olmaksızın her an ve her yerde ulaşılabiliyor oluşu, pratikliği, ve hızı bu yarışta mobil’i kazanan taraf yapıyor.