Artık bütün şirketler, pazarlama yöneticileri Y Kuşağı´nın öneminin farkında. 5-22 yaş grubunu kapsayan, dinamik, kendine güvenen, ilgi alanları sürekli değişen bu kuşağı yakalamak ise hiç kolay değil. Farklı bir tüketici nesli olan Y Kuşağı, reklamlardan nefret etmiyorlar ama değeri hakkında daha fazla kafa yoruyorlar. Y Kuşağındaki tüketicilere ulaşmak istiyorsanız, bilmeniz gerekenler bu yazıda… Bir süredir kullanılan genel geçer bir pazarlama terimine dönüşen Y Kuşağı, markaları ve pazarlamacıları daha akıllı, daha iyi ve daha hızlı olmaya zorluyorlar. Bu kuşak, internette ve mağazalarda hareketli bir hedefi temsil ediyor, bu yüzden de pazarlamacılar onları tanımak (ve tanımaya devam etmek) zorundalar. Y Kuşağı hakkında bilinmesi gereken her şeyi bildiğinizi sanıyorsanız, bir kez daha düşünün. İngiltere merkezli bir marka danışmanlık şirketi olan L.E.K.’nin yeni verileri, pazarlamacıları şaşırtacak üç enteresan duruma işaret ediyor.
1. Markalı İçeriğe Daha İlgililer ve Değerli Buluyorlar
Reklam engelleme trendlerinin aksine, çalışma Y Kuşağı’nın önceki nesillerdeki tüketicilere göre markalı mesajlara daha açık olduklarını gösteriyor, ancak tek şartları var; içeriğin ilgi alanlarına ve ihtiyaçlarına yönelik olması. Ayrıca, kişisel verilerini de özel teklifler, daha iyi ürünler ve benzeri için veriyorlar. Her ne kadar Y Kuşağı reklamları engellemeye daha yatkın olsa da gerçek bir değer sunuyorlarsa, bu reklamları dinlemeden geçmiyorlar.
shutterstock_251460346
2. TV Alışkanlıkları Değişse de Tamamen Boşlamadılar
Birçoğu kablolarla ilişkisini kesmiş olsa da, bu kuşak için TV tüm anlamını yitirmiş değil. İkinci ekran cihazları (PC, dizüstü, tablet ve akıllı telefon), Y Kuşağı’nın içeriği tükettiği ilk nokta oldu. Hatta rapora göre, bu kuşağın aile kurmuş üyeleri bile buna dahil.
İnternet bazlı video hizmetleri de dahil olmak üzere, haftada 5 saat medya tüketen önceki nesillerin iki katını aşan (haftada 11 saat) medya tüketimleri var. Tüm yaş gruplarına bakınca, Y Kuşağı, internet video hizmetlerine aboneliğine de daha yoğun bir ilgi gösteriyorlar. Bu bilgilere bakarak, Netflix ya da benzer hizmetler karşısında geçen vaktin kültürel hayatımızı bu kadar etkilediğini ve Amazon’un CEO’su Jeff Bezos’un bu yılki Oscar’ların peşinde olduğunu anlamak artık daha kolay. Dünyanın dört bir yanındaki TV kanalları da pazarlama ve çalışma modellerini daha ufak ekranlar üzerine taşımaya başladılar.
shutterstock_164560268
3. İnternette Vakit Geçiriyorlar Ama İnternet Dışındaki Deneyimleri de Hala Seviyorlar
Hiper bağlı diyebileceğimiz Y Kuşağı, sürekli internette vakit geçiriyor ama bu evde sürekli ekran karşısındalar demek değil. Aslında, eski nesillere göre internet dışı deneyimleri de daha fazla kovalıyorlar. Ancak asıl önemli olan şu: Bunu yapmalarının en önemli sebebi, daha sonra ya da aynı anda bu deneyimi dijital kanallara taşıyacak olmaları.
Çalışmaya göre, Y Kuşağı kendi ilgi alanlarını ve kişisel markalarını Snapchat ve Instagram gibi sosyal platformlarda sergilemelerini sağlayacak aktivitelerin peşindeler. “Lifecasting” (Hayatını Yayınlamak) bu grupta giderek daha popüler oluyor, çünkü bu kuşak, sosyal medyayı kendi kişisel markalarını oluşturmak için kullanan ilk nesil.