2016’da neler oldu?
Facebook’a ilkokul arkadaşlarımızı bulmak için girdiğimiz o yıllar çok geride kaldı. Twitter ise hayatımıza girdiğinde burada neler oluyor diye meraklanmış, kendimize hemen bir nick bulup Twitter hesabımızı açmıştık. Biz daha tweet atmanın ne demek olduğunu ve ne zaman tweet atmamız gerektiğini anlamaya çalışırken alışık olmadığımız tweetlerle eğlenmeye başlamıştık bile! Twitter fenomenlerine markalarımızla iş birliği için tekliflerde bulunurken bir de baktık ki sosyal medya teknolojiyle bir araya gelmeye başlamış, hayatımızın ve markamızın bir parçası haline gelmişti.
Sosyal medya ve mobil teknolojinin ortaya çıkardığı daha tutkulu, girişimci ve meraklı markalar 2016 yılında nelerle karşılaştı?
Live streaming videolar
YouTube 12 yıl önce hayatımıza girdiğinde artık sevdiğimiz sanatçıların video kliplerini ve ilgimizi çeken konulara yönelik videoları kolayca bulmanın mutluluğunu yaşarken, girişimci kişi ve markalar hemen kendi videolarını oluşturmaya ve yüklemeye başlamışlardı. Şimdi ise YouTuberları hayatımıza katan YouTube, canlı yayın yapabildiğimiz bir haber/tanıtım kanalı haline geldi.
Video trendleri de hızla değişirken, Meerkat streams ile canlı video yüklemek ve izlemek hayatımıza girdi derken Twitter canlı yayın platformu olan Periscope’u satın aldı; böylece iki sosyal ağ birbirine bağlanmış oldu ve Meerkat arka planda kalarak popülerliğini yitirdi.
Canlı yayın yapmakla ilgili platform sayısı giderek artarken Facebook da bu topa girdi ve popüler içerik sitesi olan olan Buzzfeed’in yapmış olduğu karpuz kırma oyunu Facebook Live’da canlı yayınlanarak milyonlarca kez izlendi.
Chatbots’lar markaların konuşma tarzını değiştirdi
İnsan zekasını makinelere aktaracağımız günleri de mi görecektik! Chatbots; karşımızda bir insan olmadan isteklerimiz doğrultusunda simule edebileceğimiz ve istediğimiz gibi konuşturacağımız yepyeni bir teknoloji olarak karşımıza çıktı.
Mark Zuckerberg Nisan 2016’da Facebook’un yapay zekalı chat uygulaması olan Messenger Bot’u duyurdu. Tüketici deneyimini geliştirmek ve tüketicileriyle 7/24 iletişim halinde olmak isteyen markalar çoktan bu uygulamayı kullanmaya başladı.
Belli bir süreliğine atılan postlar
Sosyal medyada kullanılan pazarlama taktiklerinin miadı doluyor, markaların online gürültüleri tüketicilerin ilgisini azalttığının hepimiz farkındayız. Snapchat’in paylaşılan içerikleri 24 saatliğine göstermesi ve bir kez göstermesi insanların ilgisini çekti ve markaların ilgi odağı bu platforma kaydı. Dijital pazarlama kampanyalarından kendine pay almak isteyen Instagram Stories ile bu topa dahil oldu.
Audi’nin Super Bowl için yaptığı Snapchat kampanyasının detaylarına göz atmak için tık tık.
Sosyal etkinin içinde yer almak
Sosyal medya konu hakkında ortak paydada buluşan insanlarla doluyken markaların bu konulara dahil olmak için ekstra çaba sarfetmemesi olmaz. Sosyal medyada anlık veya dönemsel olarak yükselen sosyal etkilerin içerisinde yer alan markalar 2017 yılında daha sadık takipçiler ve savunuculara sahip olacaklar. Online gürültü içinde sesini çıkaramayan markaların ise sosyal medyadaki içeriklerinin görünürlüğü giderek azaldı.
Organik etkileşim yakalamak zorlanıyor
Şimdiye kadar markanızın kampanyalarını, projelerini ve ürünlerinizi sosyal medyada ödeme ve hedefleme yaparak istediğimize gösterebiliyorduk. Sosyal medya bunun kullanıcılarını rahatsız etmiş olabileceğini düşünmüş ki artık para ödense bile içeriği her istediğiniz kullanıcıya göstermeyeceğinin sinyallerini veriyor. Facebook’un bir marka postunda aradığı özelliklere baktığımızda artık içerik oluşturmanın daha zor olduğunu görebiliyoruz.
2017’de bizi neler bekliyor?
Sosyal medya 2017’de tüm marifetlerimizi belli bir stratejiyle kullanıcılara ulaştıracağımız bir oluşum haline geliyor. Dijital pazarlama açısından sosyal medyanın önemi 2017’de de yatay ve dikey genişleyerek devam edecek. Önemli olan bu kadar çok seçenek arasından doğru kanalları bulup kullanmak. Sosyal ağlar tarafından hazırlandığı duyurulan yeni uygulamalara kısa sürede uyum sağlayarak marka imajı için en verimli biçimde kullanmaya başlamak gerekecek.
Omni-channel
“Omni-channel” terimi pazarlamanın yeni moda terimlerinden birisi. Kullanıcılarınızın hizmet, ürün ve sunduğunuz çözümlere; telefonla arayarak, akıllı telefonlarına indirdikleri bir uygulamayı kullanarak veya tablet, laptop ya da PC üzerinden ulaşmaları olarak ifade edebiliriz.
Kusursuz bir Omni- Channel deneyimin sunmak için;
Kendinizi tüketicilerinizin yerine koyun
Tüm verileri düzenli olarak ölçümleyin
Hedef kitlenizi sınıflandırın
Kullanım vakaları ve davranışlarına hitap eden içerik oluşturun
Her yerden dinleyin ve cevap verin
Big data ve gerçek zamanlı analiz
‘Beni al’ diye bağıran markaya değil de, hedef kitlesine içten yaklaşan, ‘duygusal bağ’ kuran, yararlı bilgi sağlayan, yaşamı kolaylaştıran çözümler sunan markalar artık daha gözde olacak. Bu da demek oluyor ki; öngörüsel analitik araçlarının önemi artacak. Müşteri profilleri çıkarmak, talep belirlemek ve eğilimleri kestirmek için daha fazla veriye ihtiyaç duyulacak. Big data araçlarının fonksiyonları artarak, anında analiz yapmak 2017’de daha da önem kazanacak.
Fijital pazarlama
Dünya’da bu süreç yaklaşık beş sene önce başlamış olsa da Türkiye’de fijital kavramının geçmişi henüz çok yeni. Yaklaşık 2 senedir Türkiye’de konuşulan fijital kavramı, tüketici ve marka arasında oluşan ekosistem içerisinde fiziksel ve dijital pazarlama dünyalarının bir araya gelmesinden oluşuyor. Fijital kavramı, fiziksel ile dijital deneyimleri harmanlayarak tüketiciye en doğru yoldan ve ölçümlenebilir şekilde ulaşılmasını sağlayacak yöntemlerden biri olacak.
Mesajlaşma aplikasyonları
MIRC ile başlayan mesajlaşma geleneği, son dönemde Whatsapp ile hızla yükselişini sürdürüyor. Facebook’un Mobil Messenger’ı, Snapchat, WeChat gibi uygulamalar artan mobil kullanımıyla birlikte her geçen gün yaygınlaşmaya devam ediyor. 2017 yılında bu uygulamaların sayısının ve içerisindeki reklam alanlarının artması bekleniyor. Mobil uygulamaların artması ile birlikte hızla yükselecek kullanıcı sayısı da şimdiden medya satın almacıların iştahını kabartıyor. Yakın zaman önce Snapchat’te reklam döneminin başlaması, WhatsApp’in paralı ilanlara olan bakış açısını biraz yumuşatması bu trendin göstergeleri.
Sanal gerçeklik (VR)
Sanal gerçeklikten şimdiye dek en çok faydanılan alan bilgisayar oyunları. Fakat sinemalarda ve Android App’lerde de kendisini göstermeye başlayan sanal gerçeklik, dijital pazarlamacılar açısından yeni bir dünyanın kapılarını açacağa benziyor.
Google, Nivea, THY ve Samsung gibi lider markalar çeşitli reklam kampanyalarında sanal gerçeklikten yararlanmaya başladılar bile. Sanal gerçekliği, dijital pazarlamacılar için bu derece önemli kılan özellik ise, ürünlerin ve servislerin kullanıcılara daha çok önce hiç aktarılmadığı gibi aktarılabilecek olması. Daha önce ürünlerini çekici kılmak için görseller ve sloganlardan yararlanmak durumunda olan markalar, artık kullanıcılara yerlerinden kalkmadan ürünlerini deneyimleme şansı sunabilecekler.
http://www.youtube.com/watch?v=ZYX39g8299I
Sanal gerçeklik, çok büyük bir kullanıcı kitlesi için, renkli televizyonların bir zamanlar yarattığı etkiyi yaratacak. Özenle seçilmiş 80 saniyelik bir video, artık tüketicinin satın alma ya da rezervasyon yaptırma işlemlerini gerçekleştirmek için ihtiyacınız olan tek şey olabilir.