Eşsiz sosyal medya alışkanlıkları, duygusal bakış açıları ve tercih ettikleri içerik türleriyle 2020 yılında tüm tüketicilerin yaklaşık %40’ını oluşturması beklenen Z kuşağının dijital dünyanın dinamiklerinden nasıl etkilediğini hepimiz merak ediyoruz.

Pew Araştırma Merkezi’ne göre, Y kuşağından sonra gelen bu yeni nesil 1997 ve sonrasında doğan insanlardan oluşuyor. En eski üyeleri ise şu an 21 yaşında. Önceki kuşaklar “gerçek hayat” ve sosyal medyayı ayrıştırmak için çabalarken, Z’nin böyle bir sorunu yok. Onlara göre zaten sosyal medya, gerçek hayat!

Z kuşağı, bir içeriğin değerini saniyeler içerisinde algılayabilen ve zamanlarına değip değmeyeceğine dair hızlı karar verebilen akıllı internet kullanıcılarından oluşuyor.
Y kuşağının tüketim alışkanlıklarına göz atıldığında, %74’ünün online alışveriş yaptığı tespit edildi ve kazandıkları bu alışveriş alışkanlığı onları en az ayda bir kez online satın almaya yönlendirmekte. Pazarlama dünyasında Y kuşağından sonraki tüketici merkezi olarak tanınan Z kuşağının yalnızca %49’u online alışveriş yapıyor. Bunun sebebi ise; Z jenerasyonunun çok daha genç bir kitle olması ve satın alma eylemlerinin genellikle ebeveynleri tarafından gerçekleştirilmesi.
Peki, tüketici ekosisteminin yeni sakinlerinin sosyal medya davranışları nasıl ve pazarlamacılar bu alışkanlıklara istinaden nasıl hazırlanmalı?
Pazarlama ajansı Hill Holliday tarafından hazırlanan bir rapora göre, Z kuşağı sosyal medyayı öncelikli olarak içerik tüketimi için kullanıyor. Ek olarak Y kuşağına kıyasla sosyal medyada harcadıkları zaman çok daha fazla ve kitlenin yaklaşık %51’i oldukça aktif sosyal medya kullanıcılarından oluşuyor.
Bu kuşağın sosyal medya alışkanlıkları konusunda birkaç ilginç gerçek ise:
  • %90’ından fazlası sosyal medyada marka içeriklerini tüketmekteler.
  • %57’si bir influencer ya da celebrity’nin tavsiye ettiği ürün üzerinden satın alma eğilimi göstermektedir.
  • %50’den fazlası ise sponsorlu bir içerikte gördüğü ürünleri satın almaktadır. Google’ın yaptığı bir araştırmaya göre sosyal medyada karşılaştıkları ücretli ürün reklamlarının, o ürüne olan bakış açılarını pozitif yönde etkilediği ve “havalı” olarak tanımladıkları gözlemlenmektedir.
Z kuşağının en çok kullandığı sosyal medya mecraları:
  • Youtube
  • Snapchat
  • Instagram
“Havalı” buldukları markalar ise şu şekildedir:
  • Youtube
  • Google
  • Netflix
  • Xbox
  • Oreo
Facebook, bir çoğu için günlük hayatlarında bir alışkanlık haline gelmiş olsa da diğer platformlara olan bakış açıları kadar “havalı” olmadığı kanaatindeler. Marka ve içerik konusunda ayrım yapan Z kuşağı, sosyal medyada harcadıkları zamanları son derece verimli geçirdikleri düşüncesindeler.
Z Kuşağının Duygusal Durumu Marka Pazarlamasını Nasıl Etkiler?
Duygusal refahlarının farkında olan bu kitle sevdikleri markaları takip etmeyi ve sosyal medya aracılığıyla alışveriş yapmayı çok seviyor olsa da, bu platformlar onları çok fazla strese soktuğunda ise sosyal medyayı bir kenara bırakmaya da oldukça meyilliler.
Sosyal medyanın hayatları üzerinde olumsuz bir etki yaratabileceğini de biliyorlar ve bu olumsuz etkileri ise şöyle tanımlıyorlar:
  • Kaçırma Korkusu / FOMO (Birey, diğerlerinin deneyimlediği şeylerden eksik kalma duygusu hisseder ve başkalarının ne yaptığını sürekli takip etmek ister)
  • Güvensizlik ve Özgüven Eksikliği
Öte yandan sosyal medyayı seviyorlar çünkü sosyal medyanın insanlar ile bağlantı kurmayı kolaylaştırdığını, arkadaşlıkları ve özgüvenleri üzerinde pozitif etkilere sahip olduğunu savunuyorlar. Dolayısıyla hangi tür içeriklerin Z kuşağını etkilediğini anlayarak bu tezatlığı çözmek pazarlamacılar için oldukça önemlidir.
Sosyal medyada Z kuşağı pazarlaması üzerine 3 ipucu:
Z kuşağının ne kadar genç bir kitleden oluştuğunu biliyoruz. Ancak bu kitlenin zamanla büyümesi ve olgunlaşmasıyla davranış alışkanlıklarını değiştirecektir. Yine de şu anda onları tanımak için zaman ayırmamız oldukça önemli çünkü bu kuşak ile Y kuşağına göre sosyal medya üzerinden 4 kat daha fazla etkileşim elde edilebilir.
Bu yeni nesil tüketiciler, Y kuşağındaki tüketiciler ile aynı taktiklere ve iletişim stratejilerine cevap vermiyor. Kişilikleri, alışkanlıkları ve duygusal tepkileri önceki kuşaklardan farklı olduğu için onlara da farklı bir pazarlama stratejisi ile yaklaşmak isteyeceksiniz.

İlham verici veya harekete geçirici içerikler sunun.

Sosyal medyada kendilerinden önceki kuşaklardan daha fazla zaman harcadıklarından, bazen bu durumun onları üzüntü ve stres soktuğundan bahsetmiştik.
Z kuşağının kendine özgü duygusal durumuna karşı duyarlı olun. Aynı zamanda bu kitleye hitap ederken atabileceğiniz bir diğer adım, aşırı bilgiden kaçınan küçük boyutlu içerikler yayımlamaktır.

Reklam içeriklerinize Z kuşağı imajına odaklanın.
Z kuşağı, içeriklerde kendileri gibi genç bireyler görmeyi severler. Markalar, tüm pazarlama stratejilerine Z kuşağı imajını dahil etmek için bilinçli bir çaba göstermelidir. Örneğin; Gucci markası, sosyal medya iletişiminde çoğunlukla Z kuşağının dikkatini çekecek yüzler ile bu kuşağın modasını bir araya getiriyor. Z kuşağı yüzleri, imajı ve dışa dönük stillerine odaklanan Gucci, bu kitleyi anladığını kanıtlayarak daha genç tüketicilere hitap ediyor.
Popüler kültürlerlerini takip edin.
Kendilerinden önceki her kuşak gibi, Z kuşağı da eşsiz kişiliğini ortaya çıkarmaya çalışır. Popüler kültürün nabzını tutmaya çalışan bir pazarlama stratejisi hazırlamak ve yeni trend dalgalarına ayak uydurmak bu nedenle biraz daha fazla zaman alabilir.
Bu genç kitleyi farklı kılan özellikler; daha rekabetçi, girişimci ve istikrarlı olmalarıyla birlikte yüz yüze iletişim kurmak istemeleridir. Dolayısıyla bireyler ile bağlantı kurmak, empati duygusunu geliştirmek için pazarlamacıların bu neslin alışkanlıkları ve tercihlerini sürekli olarak araştırması gerekir. Onları yakalamanın ve etkili içerikler oluşturabilmenin en etkili yolu ise Z kuşağı influencer’larını ve ikonlarını takip etmektir.
Z Kuşağının Benzersiz Perspektifine Hitap Edin
Dünyanın ilk dijital yerlileri olan Z kuşağı, dünyaya ve dijital aktivitelere hepimizden daha farklı bakıyor. Z kuşağı, zamanlarını ve duygusal refahlarını, kendilerinden önce gelen jenerasyonlara göre daha fazla önemsiyor. Birçok pazarlamacıya göre bu durum Z kuşağının daha önce hitap etmeye alışık olduğu kitlelerden farklı olmasının en önemli unsuru.
Özetle; Kısa, etkileyici, benzersiz ve ilham verici içeriklere odaklanın. Yeni jenerasyonu daha iyi anlamaya çalışın. Çünkü onları anlayıp onların seveceği içerikler üretmek, aynı zamanda herkesin sevebileceği içerikleri üretmek anlamına geliyor.