Büyük Markaların Yeni Gözdesi E-Spor
İyi bir pazarlama stratejisi oluştururken hepimiz en iyi hedef kitleyi bulmak için çabalıyoruz ve çalışmalarımızı bu yönde sağlama alıyoruz. Olabilecek en iyi dönüşümleri elde etmek için doğru kitleyi ortaya çıkarmaya çalışıyoruz çünkü hedefleme bizler için son derece önemli. Kitleye daha fazla hedef koymak diğer yandan dönüşüm şansını da artırıyor. Pazarlamacılar hızla potansiyel müşteriye ulaşmanın yollarını arıyorlar ve görünüşe göre E-Spor bunlardan biri.
E-Spor’da şu anki hedef kitle temel olarak 15-26 yaş aralığında seyrederken; izleyiciler genel olarak 14-35 yaş aralığında ve bunların %75’ini erkekler oluşturuyor. Pazardaki gelişime bakılacak olursa hedef kitlede artışlar ve farklı dağılımlar olacaktır. Özellikle markanızın hedef kitlesi bu segmente uyumluysa, E-Spor tercih edilmesi gereken yatırımlardan biri olabilir. Coca-Cola, Redbull, Vodafone, Nissan, Razer, Intel, Samsung, LG, HTC, Alienware gibi global markaların sektördeki çalışmalarını sürdürdüklerini görüyoruz.
E-Spor Nedir?
En basit diliyle bazı bilgisayar oyunlarının profesyonel liglere katılan profesyonel oyuncular ile oynanmasıdır. Bir oyunun E-Spor olabilmesi için profesyonel lig olması gerekmektedir. E-Spor ile normal oyunlar arasındaki farkı şöyle anlatabiliriz. Örneğin halı sahada oynanan bir futbol var bir de Süper Lig’de oynanan futbol var. E-Spor bu noktada oyunların, Süper Lig hali diyebiliriz.
Diğer bir deyişle E-Spor aslında geçmişte oyuncuların bilgisayara karşı tek başına (ya da arkadaşlarıyla) oynadıkları bir oyunken artık diğer oyunculara karşı oynadıkları ve bunun üzerine her birine karşı rekabet ettikleri bir bilgisayar oyunu evrimidir.
Oyuncu sayısı bakımından dünyada en popüler E-Spor oyunlarından dördü: League Of Legends, DOTA 2, Counter Strike: Global Offensive and Hearthstone’dur. League of Legends aylık 100M’dan, Hearthstone aylık 50M’dan ,DOTA2 aylık 14M’dan, Counter Strike: GO aylık 10M’dan fazla aktif oyuncuya sahip oyunlardır. Türkiye’de sadece League Of Legends ligi bulunmaktadır.
Spor Pazarlaması
Profesyonel spor, markaların bu pazarın ayrılmaz bir parçası haline gelmesiyle milyarlarca dolarlık bir endüstri haline geldi. Red Bull ve Nike gibi pek çok marka bu alanda başarılı oldu, çünkü kendilerini doğru sporcular, takımlar, ligler ve sporla uyumlu hale getirdiler. Spor dünyası ile markalar arasındaki bu bağlılık, Tiger Woods ve Michael Jordan gibi milyarder sporcular üretti. Markanızın bu pazarda yer alabilmesi için etkili bir strateji oldukça önemli. Çünkü yatırım yapmak istediğiniz bu saha sizden farklı bir yaratıcılık anlayışı bekliyor. Bu noktada markalar için kovalanması gereken pek çok fırsat ve strateji mevcut.
E-Spor Canlı Yayın Kanalı: Twitch
E-Spor’u daha iyi anlayabilmek adına Twitch’in günlük akışından biraz örnek vermek doğru olur. Twitch.tv, önde gelen E-Spor izleme sitesi ve Google’ı yenerek Amazon tarafından satın alındı. 100M aylık izlenmeye sahip ve günlük kullanıcıların Twitch’te geçirdiği ortalama süre, 1 saat 46 dakika ve bu da Youtube günlük izlenmesinden daha fazla bir rakamı temsil ediyor. Twitch görüntülemesinin % 35’i de mobil üstünden gerçekleşiyor.
E-Spor Hayranlarıyla Nasıl Bağlantı Kurulmalı
Reklam verenler ve marka sahipleri, ortaya çıkan bu eğlence türüne uyum sağlamalı çünkü E-Spor büyüyen ve etkinleşen bir sektör. Birçok marka, E-Spor pastasından nasıl bir parça alabileceğini merak ediyor.
E-Spor topluluğunun dili ile iletişim kurmak markalar için oldukça önemli. Youtube fenomenlerinin yaptıkları konuşmalar ve markalar için kullanıcılar ile kurdukları ilişki marka stratejisi için ilham verici. Başka bir deyişle bu ünlülerin her biri, kendilerini en sevdikleri E-Spor hakkında yararlı bilgi kaynağı olarak gören birçok sadık izleyiciye sahip bir etki yaratıcısı. Marka mesajları, kullanıcılar ile içerik yaratıcıları arasındaki ilişkiden yararlanırlarsa daha etkili olabilir. Markanızı E-Spor topluluğuna sevdirecek mesajlar hazırlamanız iletişim için doğru bir taktik olacaktır.
E-Spor Sponsorluk Etkinlikleri
Etkinlik sponsorluğu, E-Sporlara girmenin etkili ve görünür bir yolu olarak ortaya çıkmaktadır. Şu anda, markalar sponsorluk yoluyla E-Spor gelirinin çoğuna fon sağlıyorlar. Kuzey Amerika’da kurumsal E-Spor sponsorluklarının şu anda 111 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Dünyanın en yenilikçi ve ileri görüşlü markaları E-Sporun sponsorluğundan zaten yararlanıyorlar. LG, Intel, IBM ve Coca-Cola gibi önde gelen şirketler, gişe rekorları kıran etkinliklerini E-Spor taraftarlarına getiriyor.
Bu taraftarlar, kendi markalarının sadık savunucuları haline gelerek üst firmalara teşekkür ediyorlar. Geleneksel spor etkinlik sponsorluğuyla karşılaştırıldığında, E-Spor etkinlik sponsorluğu düşük maliyetli bir alternatiftir. Küçük bir bütçeyle büyük bir E-Spor etkinliğine sponsor olabilirsiniz.
E-Spor Neden Markalar İçin Büyük Bir Pazarlama Şansı
E-Spor pazarı hızla genişliyor. Örneğin, E-Spor 2015 yılında 747,5 milyon dolarlık bir gelir elde etti. Bu gelirin (578,6 milyon dolar) büyük kısmı sponsorluklardan ve reklamlardan gelirken, 55,8 milyon dolar eğlence sitelerinden ve bahislerden ve diğer 53,8 milyon dolar ödül havuzlarından geldi. Bu rakamlarla, E-Spor’un küçük ama büyüyen bir pazar olduğunu söyleyebiliriz.
Avrupa ve Kuzey Amerika’da E-Spor yeni başlamışken ve iki bölge E-Spor gelirinin yüzde 50’sinden azını oluşturmakta. Güvenilir tahminlere göre, bu iki pazardaki büyüme, E-Sporun 2018 yılına kadar 2 milyar dolarlık pazar bütçesi oluşturabileceğini gösteriyor. E-Sporun Kuzey Amerika’daki istikrarlı büyümesine dair kanıtlardan biri: Turner Broadcasting, kablo televizyonuna elektronik spor getirmek için Hollywood’un WME-IMG ajansı ile ortaklık kurdu. Benzer şekilde PAC-12 ve ESPN, E-Spor kapsamını genişletti. Tüm bunlar E-Sporun giderek daha fazla görünürlük kazanacağının bir kanıtı. Son yapılan araştırmalara göre, sektörün değeri 612 milyon doları aşıyor ve gelişimi genişliyor. Bu da E-Spor’u güçlü bir pazarlama fırsatı yapar.
Yukarıdaki verilerden hareketle, E-Spor demografik özelliklerinin çok iyi bir pazarlama potansiyeline sahip olduğu aşikâr. Yeni bir araştırmaya göre, E-Spor ekosistemine akan gelirler oldukça yüksek ve genişlemeye devam ediyor. 2016 yılı için global gelir miktarı 493 milyon dolara ulaştı. Aynı incelemeye göre 2017 yılı için E-Spor geliri 696 milyon dolara (yıllık% 41.3 artış) ulaştı. Markaların reklamlarda 155 milyon dolara, sponsorluk için 266 milyon dolara, medya haklarına ilave olarak 95 milyon dolara bölünerek 517 milyon dolar harcaması bekleniyor. Bu öngörüye göre marka yatırımı 2020’ye kadar iki katına çıkacak ve toplam pazar 1,5 milyar dolara yükselecektir. Bu yılki tüketici harcamaları 64 milyon doları bulacak.
E-Spor işi, iş dünyası açısından hızla çok rekabetçi bir alan haline geldi. “E-Spor takımları, ligleri, yayıncıları, organizatörleri, içerik platformlarını, yayıncıları, sosyal ağları ve geleneksel spor kulüpleri ve ajansları, markaların E-Spor’lara yatırım yapma istekliliğinden yararlanmak istiyorlar.”
Pazarlamacıların E-Spor canlı akışlarındaki en önemli hamlesi bu deneyimi birliktelik fırsatına çevirebilmeleridir. Kullanıcılar ve yayıncılar birbirleri ile bir etkileşim içinde ve bu etkileşim ortak bir sadakati yaratıyor. Reklam ve tanıtımlar aslında hedef kitleyi tam zamanında yakalıyor. Eğlence formunu satış için pasiften aktif hale getirdikleri bu değerli anlar E-Sporu değerli bir pazarlama sahasına çeviriyor.
E-Spor İçin Harekete Geçen Markalar
Pek çok markanın hızlı bir şekilde bu hareketli atmosfere dahil olduklarını gördük. Samsung, Kore’nin en iyi takımlarından birine sponsor oldu. Coca Cola, League of Legends’ın büyük sponsorlarından biri ve E-Spor’da etkinliğini artırdı. @CokeE-Sports markanın ikinci büyük Twitter hesabıdır (@cocacola’dan sonra). Intel, CS: GO, LoL ve Starcraft gibi büyük ödüller sunan başlıkları bulunan tüm Intel Extreme Masters serisine sponsor oldu. Red Bull, E-Spor küresine girdi ve dünya çapında çeşitli takımlara ve etkinliklere sponsor oldu. ESPN web sitesinde E-Spor’a ayrılmış bir bölüm vardır. Bu da geleneksel sporun yanında E-Spor’a atfedilen değerin göstergesidir.
Son bir yılda E-Sporda geleneksel spor kulüplerinin kendi E-Spor bölümlerini oluşturması veya satın almalarını görmek oldukça heyecan verici. Örneğin: Panathinaikos (Yunanistan), League of Legends and Hearthstone’da kendi E-Spor ekibini resmi olarak kurdu. PSG, Fransız medya şirketi Webedia ile League of Legends’a rakip olabilecek oyunlarda bulunmak üzere bir araya geldi. Ajax, PSV Eindhoven, Manchester City ve Sporting Lizbon’da E-Spor oyuncuları FIFA maçlarında yarışıyor. FC Schalke (Almanya) ve Beşiktaş (Türkiye), Legends of League’de kendi güçlü ekiplerine sahipler. Valencia, Blizzard’s Hearthstone için oyuncularını gösterdi. Philadelphia 76ers, Team Dignitas’ı satın alarak büyük bir rekabet ortamı yarattı.
E-Spor geleceğin parlayanları arasında. Burada kastımız potansiyellerinin sonsuz formlarda olabileceği gerçeği. Her birimizin salonlarına dalmış olan bu eğlence, markalar için potansiyel müşterilerini interaktif bir şekilde var etmeye devam ediyor. Şampiyonlar Ligi Finalini izlemek değil, bir sonraki DOTA2 Uluslararası Finali izlemek için ekranın önünde pizza ve içecek sipariş etme zamanı geldi. Kafelerde sadece geleneksel sporlar değil aynı zamanda önemli E-Spor etkinlikleri de bulunmakta. Stadyumların, en sevdikleri E-Spor takımı için tezahürat yapan hayranlarıyla dolu olduğu dönemlere yavaş yavaş geçiş yapıyoruz.
Sonuç olarak, pazarlamacıların mümkün olduğunca pazarlama karmalarına E-Spor’u katmaları gerekmektedir. E-Spor kaçırılmaması gereken bir fırsat olarak kendi yıldızını parlatmaya devam ediyor.
WhatsApp Aslında Verilerinizi Yıllardır Facebook ile Paylaşıyor
Geçtiğimiz günlerde önlerine düşen ani bir Whatsapp bildirimi ile çoğu kullanıcı bir uyanış yaşamış oldu. 2 milyar kullanıcısı olan...