Clubhouse, son haftaların şüphesiz en popüler platformları arasında yerini aldı. Daha önceki blog yazımızda Clubhouse ile sizi tanıştırmıştık.

Dillerden düşmeyen platformun kurucuları yakın zamanda uygulamaya gelecek olan yeni özellikleri açıkladı. Katılımcı üst limitinin sınırsız hale getirileceği ve bazı odalara giriş için bir ödeme sistemi geliştirileceği aktarıldı. 

Clubhouse’un bu yükselişi ve potansiyeli ön görülebiliyordu. Oprah, Zuckerberg, Elon Musk ve hatta Drake platformda sohbetlere katıldığında popülaritesi artarak yaygınlaştı. Görünen o ki sosyal medya devi Facebook, Clubhouse’un bu yükselişini yakından takip ediyor. New York Times gazetesi haberine göre, Facebook yetkilileri son günlerin popüler uygulaması Clubhouse benzeri sohbet odası özelliği olan uygulama üzerinde çalışmaya başladı.

Ancak Clubhouse’un gelecekteki başarısı, kullanıcıların istedikleri içeriği bulmasına ve katılım  sağlamasına nasıl yardımcı olabileceğine bağlı. Cevap “kullanıcı verilerinin kullanımı yoluyla.” Ancak bunu yapabilmek o kadar da kolay olmayabilir.

Clubhouse içerisinde her kesimden kullanıcıya hitap eden, her ihtiyaca yönelik sohbet odaları bulunabiliyor. Bazı odalarda arkadaşlar arasında günlük sohbetler edilirken diğer odada binlerce kişiyle birlikte bir paneli sessizce dinleyebiliyorsunuz. Şu anda 1 milyar USD olarak değerlendirilen Clubhouse, sadece birkaç ayda inanılmaz bir büyüme yaşadı. Bu başarı birçok kişi tarafından pandemi sırasında sosyal iletişim kurma ihtiyacımıza bağlandı. Twitch ve YouTube’da özenle hazırlanan videoların karşılayamadığı canlı sohbet etme isteği ihtiyacı. Bu doğru olsa da, büyümenin tek sebebi bu değil.

Sesli sohbet odalarına katılmak, selfie çekmekten daha kolay. Tek seferlik bir oda ayarlamak, bir podcast dizisi planlamaktan daha kolay. Hızlı tüketim tutkunu bir toplum için göz ardı edilemez bir özellik.

Clubhouse Talk Radio’nun İnternet 1.0’ı

Clubhouse 90’lar ve 2000’lerdeki sohbet odalarının ses tabanlı hali şeklinde yorumlanabilir. Sohbetler canlı olduğu ve kaydedilmediği için tek kanallı televizyonlar dönemindeki gibi ancak yakalarsanız dinleyebiliyorsunuz. İnternet tarayıcısının icat edilmesinden on yıl önce Talk Radio popüler olmuştu. Bu başarı Clubhouse başarısına çok benziyor: dağıtım kolaylığı ve içeriğin çoğalması açısından.

Kırk yıl sonra, internet bize aynı iki faydayı getirdi: içeriğin sıfır maliyetle dağıtılması ve Clubhouse durumunda radyo şovları veya panel tartışmaları için aracı olması.

Clubhouse ile vakit geçirdikçe ilginç sohbetler bulmanın kolay olmadığını anlayacaksınız. Uygulama içinde insanları takip ederek kendi içeriğinizi seçiyorsunuz. Bu sosyal grafik, Twitter’ın ilgi alanlarınızı ölçmek için kullandığı grafikten farklı değil. Yıllarca Twitter’da aktif olan biri için Twitter algoritmasında artık onun ilgi alanlarına göre öneriler gösteriliyor. Twitter’da beğenmediğiniz bir içeriği sürükleyerek hızlıca geçebilirken, daha farkına varmadan Clubhouse’da uzun ve sıkıcı bir sohbete takılıp kalabilirsiniz. Bu da aslında sizin ilgilenmediğiniz ancak içinde bulunduğunuz odanın sosyal grafiğinde yer aldığınız anlamına geliyor.

Sizin için doğru sohbet odasını bulup size önermek için Clubhouse’un tüm konuşmaları anlaması gerekir. Yani bu dataya erişebilmek için süregelen bir zamana ihtiyaç var. Peki canlı konuşmalar nasıl kayıt altına alınıp bir data havuzu oluşturup bize öneri olarak sunulan bir algoritma kurulabilir? Teknik olarak bu mümkün. Kurucu @BrehmMichael konuşmaları metin algoritmalarına dönüştüren, çağrı merkezi temsilcilerine gerçek zamanlı olarak konuşmalarını analiz ederek koçluk yapan bir yazılım oluşturdu.

Clubhouse şu anda konuşmaları metne dönüştürmüyor. Kullanıcılar için anın gerçekliğini ve büyülü etkisini bozmak istemediklerini varsayabiliriz. Bu da platformu çekici hale getiriyor. Ancak Clubhouse konuşmalarının kayıt altına alınmamasının garanti olmadığını unutmayın. Öyle ki Twitter’da birçok oturumun kayıtlarının yayıldığına şahit oluyoruz.

TikTok’un Öneri Algoritmasının Gücü

TikTok, Clubhouse veya Facebook’tan farklı olarak sosyal grafiğe dayanmayan ancak güçlü bir öneri motoru oluşturmuş durumda. TikTok’un algoritma sistemi, kullanıcının ilgisini çeken videoları bulan denetimli bir öğrenme sistemine dayanıyor. Bu şekilde ilgi alanınıza göre videolar ile karşılaşabiliyorsunuz. Başarılı bir algoritma sistemi olduğunu söyleyebiliriz çünkü videoyu ne kadar uzun gördüğünüzü, ne kadar hızlı kaydırdığınızı ve diğer birçok kullanıcı davranışını ölçebiliyor.

Ek olarak, algoritma video klibin içeriğini de verilerine ekliyor; içerik, hız, ses, renkler, kelimeler ve daha birçok özellik. Tabi bu algoritmanın çalışması için TikTok’un çok fazla veriye ihtiyacı oluyor. Bugün, TikTok algoritması Facebook’un öneri algoritmasından çok daha üstün. 

Clubhouse büyüdükçe şu soru ortaya çıkacaktır. Bir konuşmanın beğenisini nasıl kaydedebilirler?

Clubhouse birçok kullanıcının sohbet odasına girip pasif konumda dinlediği bir platform. Bu da kullanıcıların sohbete doğrudan tepki veremeyebileceği anlamına geliyor. Bu noktada şundan bahsedebiliriz. İçeriğin farklı platformlara yayılması ile yüksek etkileşim yaratılarak kullanıcı feedbackleri ölçülebilir. Daha bugünden, Clubhouse sohbetlerinin en iyi kısımlarını Twitter ve Facebook gibi diğer ağlarda görebilirsiniz. Bu sebeple, diğer platformlar, Clubhouse sohbetlerinin nasıl yayıldığının ve etkisinin ölçüldüğü bir araç haline geliyor.

Clubhouse’un Geleceği

Bu zorluklara rağmen, Clubhouse’un başlattığı akım şüphesiz ki bir pandemi hevesinden ibaret değil. Clubhouse’un reklam almayı düşünmesi, içerik oluşturucu araçlarına yatırım yapılması ve sohbet odalarına ödeme alabilecekleri ya da konuşmacılara ödeme yapmayı planlaması şaşırtıcı değil. Twitter’ın öneri algoritmaları için yeni bir uygulama mağazası açacağı ve sosyal ağlarda kullanıcıların kendi öneri algoritmasını seçmesinin sağlanacağı da gündemde. Sosyal platformlar arası büyük bir yarış var. Clubhouse’un data havuzuna ve kullanıcı tepkilerine ulaşabilmeleri için bir algoritmaya ihtiyaçları var. Aksi takdirde, kendi başına bir başarı elde etmiş ses uygulamasının dışına çıkamayarak kendi potansiyelinin altında kalabilir.

Siz de konu ile ilgili yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve bizi Instagram’dan takip etmeyi unutmayın.

Bir sonraki blog yazımızda görüşmek üzere:)