Facebook, Jaguar veya TUI gibi yıllık marka stratejilerine sanal gerçeklik teknolojisini ekleyen markalara göre 2016’nın, sanal gerçeklik teknolojisi için büyük bir yıl olması gerekiyordu. Fakat teknoloji uzmanlarına göre sanal gerçeklik cihazları ve kullanıcılar arasında halen çözülememiş meseleler var. Bundan dolayı uzmanlar; 2017 ve daha sonraki yıllarda bu iki teknolojinin değil, bu teknolojilerin birleşmesi olan karma gerçeklik cihaz ve uygulamalarının başarılı olacaklarını öne sürüyor.
Statista ve benzeri araştırma şirketlerinin yaptıkları araştırmalardan yola çıkılarak hazırlanan raporlarda; 2018’de sanal gerçeklik cihazı kullanacak kullanıcı sayısının 171 milyona ulaşacağı ve önümüzdeki 4 yıl içerisinde sanal gerçeklik marketinin %3000 büyüyeceği öngörülüyor. Fakat bu varsayımlara rağmen Steam tarafından yapılan ankete göre HTC Vive %0,3’lük büyüme sağlarken Oculus Rift sadece %0,1’lik bir büyüme sağladı.
Bir artırılmış gerçeklik uygulaması olan Blippar için ise 2016 yılı iyi geçmişe benziyor. Pazarlama Başkanı Omaid Hiwaizi’e göre; artırılmış gerçeklik uygulaması olan Blippar ile 2016 içerisinde yapmış oldukları kampanyada, bir hava yolu firması için 7200’den fazla bilet satışı yaparak; 2.2 milyon €‘luk bir kar yapmalarını sağlamışlar. Yaptıkları başarılı kampanyaların tecrübelerinden yola çıkan Omaid Hiwaizi; önümüzdeki yıllarda artırılmış gerçeklik uygulamalarının, seyahat endüstrisindeki 4 farklı servisi temelden değiştireceğini öne sürüyor. Bunlar;
- Rezervasyon yapmadan önce tecrübe etme
- Otellerde ve hava alanlarında kolay rehberlik
- Daha kolay ve sürprizlerle karşılaşmadan bir yolculuk
- Bulunduğunuz veya gideceğiniz yeri daha önceden keşfetme ve bilgi edinme
Sanal gerçeklik cihazları ve uygulamalarının; kullanıcılar için sesli ve görüntülü olarak muhteşem bir tecrübe yaşatabilmesine rağmen; gerekli ekipmanları edinmenin zor ve pahalı olduğunu düşünürsek, artırılmış gerçeklik uygulamalarının bu başarısı, bizim için çok büyük bir sürpriz olmaz. Blippar’ın Uluslararası Pazarlama Başkanı Omaid Hiwaizi’e göre; gelecek her iki teknolojide de değil aslında. Çünkü sanal gerçeklik cihazları pahalı ve ağırken, artırılmış gerçeklik uygulamaları stabil değil ve yaşattığı tecrübe, sanal gerçeklik cihazlarına oranla oldukça yetersiz kalıyor. Omaid Hiwaizi aynı zamanda; geleceğin teknolojisinin ise; bu iki teknolojinin birleşimi olan karma gerçeklik cihazlarının olacağını söylüyor.
Microsoft HoloLens, Google Glass gibi karma gerçeklik ürünlerini edinmek şimdilik diğer cihazlardan daha zor veya pahalı da olsa; bunun nedeni cihazların son kullanıcıya yönelik olmaması ve sadece test için piyasaya sürülmüş olmaları. Kullanımları oldukça basit olan bu giyilebilir teknoloji örneklerinden bir diğeri de Magic Leap. Google; gerek teknolojinin yeteri kadar ilerlememesinden gerekse yeteri kadar kullanıcı verisine sahip olmadığından dolayı Google Glass projesini sadece piyasaya çıkardığı örnek ürünler ile sınırladı. Ancak Google; Google Glass projesini durdursa da, karma gerçeklik hedeflerini tamamen rafa kaldırmışa benzemiyor. Google 2016 yılı boyunca yaklaşık 542 milyon $’a yakın bir fon ile Florida kaynaklı olan Magic Leap firmasının karma gerçeklik projesini destekledi ve 2017’de de bu projeyi desteklemesi bekleniyor. Magic Leap’de aynı Microsoft HoloLens gibi büyük bir güneş gözlüğüne benziyor ve gerçek görüntünün üzerine yerleştirilmiş sanal görüntüler ile işlem yapmanıza olanak sağlıyor.
Uzmanlar ve yatırımcılar tarafından geleceğin teknolojisi olarak öne sürülen karma gerçeklik cihazları şimdilik sadece konsept videolardan oluşuyor olsa da; Magic Leap’in en son yayınladığı bu video, gelecekte dijital pazarın nasıl olacağını gözler önüne serebilecek nitelikte.
