Yazın sonlarına doğru yaklaştığımız şu günlerde siz de tatil, tatilci ve manzara fotoğraflarına yeterince doyduğunuzu hissediyorsanız, korkmayın yalnız değilsiniz. Yaz süresince hep birlikte deniz, kumsal ve çeşitli manzara fotoğraflarına sosyal medya aracılığıyla maruz kalarak yer yer içlendik, yer yer eğlendik. Yaz dönemleri özellikle seyahat etmeyi sevenler için oldukça verimli, verimli olduğu kadar da yoğun bir dönem. Buradan hareketle tabii ki seyahat acenteleri, oteller ve bilimum tatil ile ilişkili olabilecek sektör ( araba kiralama, rehberlik hizmeti gibi) de aynı yoğunluktan ve bunun getirdiği fırsatlardan yararlanıyor. Gezginlerin değişen beklenti ve alışkanlıkları da bu sektör içerisindeki sosyal medya pazarlama stratejileri açısından pazarlamacılara yol gösterici örnekler sunuyor. Peki markaların, değişen dinamikler ve kullanıcı alışkanlıklarından hareketle çıkarması gereken dersler neler?
- İçerik Oyununun Kuralları Değişti!
Kural 1: Takipçilerin kendilerini sahnede görmelerini sağla.
Sosyal medya mecralarında özellikle son dönemde Instagram hesaplarımız üzerinden hepimizin hayranlıkla takip ettiği birçok gezgin hesabı var. Bazen ülke çapında bazen de dünya çapında keşfe çıkan bu maceraperest ruhlar, oluşturdukları içeriklerle etkileşim oranlarının hakkını haklı olarak veriyor. Nefes kesen fotoğraflarıyla 1.9M takipçiye sahip Chris Burkard isimli gezgin fotoğrafçı, aşağıdaki paylaşımı ile %2.8’lik bir etkileşim sağladı ki bu oran birçok seyahat markasının etkileşim oranlarının üzerinde.
Chris Burkard’ın fotoğraflarının bu kadar fazla etkileşim almasının sebebi tabii ki yalnızca eşsiz doğa manzaraları paylaşması değil, fotoğraflarında çoğunlukla insana yer vermesi. Kayak veya trekking yapan, yüzen ya da spor yapan insanları fotoğraflayarak kullanıcılarının kendilerini içerikle özdeşleştirmelerine de olanak sağlıyor. Kısacası evinizde otururken onun fotoğraflarına baktığınızda kendinizi fotoğraftaki manzaraya karşı trekking yaparken hayal edebiliyorsunuz ve bu gerekli etkileşimin sağlanmasının kapısını hızlıca aralıyor.
Kural 2: Aynı İçerik Türünü Paylaşsan da Kendi Farkını Yarat
Bir konu hakkında düşündüğümüzde hepimizin aklına belli başlı başlıklar geliyor. Birçoğumuz için yemekle ilgili paylaşımlar lezzetli tabaklardan, güzellikle ilgili paylaşımlar kusursuz yüzler ve saçlardan; seyahatle ilgili paylaşımlar ise etkileyici manzara fotoğraflarından oluşuyor. Etkileşim yaratmanın püf noktası ise tam olarak burada devreye giriyor. Gezgin Murad Osmann ve Instagram hesabı yukarıda anlatmak istediğim konuda gösterilebilecek en etkili örnek aslında.
Meslektaşları arasından sıyrılarak içeriklerini belli bir konsepte oturtan Osmann, paylaşımlarının ana öğesi olarak eşi Natalie’yi konumlandırdı. Natalie’yi bulunduğu ülkeye ait geleneksel kostümlerde, farklı mekanlarda arkası dönük bir şekilde Murad Osmann’ın elini tutarken gördüğümüz paylaşımlar, like rekorları kırarken pek çok kullanıcı tarafından taklit edilerek sosyal medyada yepyeni bir akım başlattı. Baktığımızda birebir aynı kalıpta olan içerikler birbirinden o kadar güzel ayrışarak fark yarattı ki Murad Osmann 4.4 Milyon takipçi kazandı ve içeriklerinde rekor sayılabilecek bir oran olan %4.3’lük bir etkileşim oranı sağladı.
Kural 3: Çabasız ve Doğal Ol!
Sosyal medya paylaşımlarının çoğu, bir markaya ait olsun ya da olmasın yüksek like alabilmek ve etkileşim sağlayabilmek için uzun süren bir hazırlık sürecinden geçiyor. Işık ayarları yapılıyor, görünmesi istenmeyen alanlar kesiliyor ve tabii ki bolca filtre uygulanıyor. Foster Huntington isimli gezgin fotoğrafçı, bu noktada ezber bozan bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. 2011 yılında işinden istifa ederek kamp hayatını benimseyen Huntington, bu prensiple dünyayı geziyor. Gezileri sırasındaki tecrübelerini paylaşırken izlediği strateji ise tamamen ”doğal.” Çünkü kendisi görsellerinde neredeyse hiç filtre kullanmıyor. Yaşam tarzını da doğrudan yansıtan bu sahne arkası tadındaki paylaşımları kendisine 1 milyonu aşkın bir takipçi kazandırmış durumda.
- Gezginlerin Beklentileri İlerliyor!
İçinde bulunduğumuz dönemde, sosyal medya kullanıcılarının beklentisi giderek artıyor. Eskiden olduğu gibi bir sorunun çözümü için ilgili markaya Tweet atarak, bir gün dönüş yapmalarını umut etme dönemi sona erdi. Bugün kullanıcılar artık hızlı cevap ve sorunları için çözüm beklentisi içerisindeler. Genel olarak marka-takipçi istatistikleri de bu tezi doğrular nitelikte.
2015 yılı için havayolu şirketlerinin müşteri tweetlerini cevaplama oranının %98 olduğunu görüyoruz. 2016 yılında ise bu oran %99’a ulaşıyor. Otellere baktığımızda ise sayı aynı şekilde artış göstermeye devam ediyor. Ocak 2016’da %88 olan oran, Temmuz ayında %91’i aşıyor.
Yukarıda göründüğü gibi kullanıcı-marka arasındaki birebir iletişim rakamlarındaki artış tabii ki birden bire ortaya çıkmış bir durum değil. Kullanıcıların bu yöndeki beklenti ve talepleri markaları bu alanda gelişmeye ve kullanıcı memnuniyetini sağlama konusunda aksiyon almaya yöneltti. Buradan hareketle tüm markalar için doğru planlanmış bir müşteri memnuniyet stratejisinin önemi gözler önüne serilmiş oldu.
Her Doğru Etkileşim Bir Fırsat!
Sosyal medya genelinde doğru içerik paylaşmak, hedef kitleye ulaşmak için en önemli adımlardan biri. Bundan daha önemli olan ise kullanıcılarla doğru etkileşimi doğru zamanda sağlayabilmekten ve fırsatları avantaja çevirebilmekten geçiyor. Hilton Suggests isimli hesap konuyu tam 12’den vuruyor;
Markalar tarafından kullanılan sosyal keşif platformları, bu konuda markalara gerekli veriyi sağlıyor. Hedef kitleye doğru içerik üzerinden ulaşıldığında ise geriye sadece doğru konuşmayı başlatmak kalıyor.
Yukarıda başlıklandırdığımız konuların ortak noktası aslında oldukça net; kullanıcıları anlayabilmek ve onların beklentilerini karşılayabilmek. İçerisinde bulunduğumuz çağda da bizzat tecrübe ettiğimiz gibi, teknoloji son hızla ilerlemeye devam ediyor. Gelişen teknoloji ile birlikte dijital pazarlama alanında kullanıcıların beklentileri, pazarlamacılar üzerindeki talepleri artırıyor. Yeni süreçler ve iş akışları beraberinde hem kullanıcılar hem de pazarlamacılar tarafında yeni fırsatları da beraberinde getiriyor. Bu noktada modern pazarlamacılar, trendleri yakından takip ederek kendilerini maksimum seviyede güncel tuttukları zaman hedef kitlelerine nasıl ve neyle ulaşacaklarını doğru analiz edebiliyor, başarıya daha kolay ulaşabiliyorlar.
Turizm sektörü üzerinden incelediğimiz farkı örneklerde de görüldüğü gibi kullanıcıların beklentilerini doğru analiz edebilmek, rakipler arasında fark yaratabilmek, trendleri yakından takip etmek, hem etkileşim sağlama hem de başarıya ulaşma noktasında oldukça önemli adımlar. Diğer taraftan tüm bu örnekler; sosyal medya ve dijital platformların, prestij ve başarıya ulaşma noktasında hemen hemen tüm sektörlerde önemini artırmaya devam ettiğinin de önemli bir göstergesi.
