Yazmak için sadece düşünmenin yettiği bir dünya fikri, birçoğumuza bilim kurgu filmi gibi görünebilir; ancak Facebook bunun için yıllardır süre gelen bir yatırım içerisinde! Korkutucu değil mi?
Düşünsenize; kullanıcı verilerinin kullanımı, veri gizliliği gibi konuları konuştuğumuz günleri yaşarken, yaygınlığı günden güne artan bir sosyal medya ağı, siz hiç bir şey demeden, hatta henüz giriş bile yapmadan bir bakışınızla beyninizden geçenleri okuyabilmeyi hayal ediyor ve bunun üzerine çalışıyor.
Ameliyat gerektirmeden, giyilebilir bir teknoloji sayesinde beyinden geçenleri okuyabilecek bu arayüzün geliştirmeleri ve araştırmaları San Francisco’da bulunan Kaliforniya Üniversitesi (UCSF) tarafından yürütülüyor. Son haberlere göre ise gönüllü denekler üzerinde gerçekleştirdikleri araştırmalar ile oldukça önemli gelişmeler kaydedildiği söyleniyor. Ve yakında konuşma yeteneğini kaybetmiş insanların, düşünceleriyle gerçek zamanlı olarak iletişim kurabilmelerine olanak sağlanacağı söyleniyor.
Bu söylentilerin doğruluğu konuşulurken geçtiğimiz ay tüm bu çalışmaları onaylar nitelikte bir haber yayınlandı. Facebook mühendislerinin de içinde olduğu bir ekip, bir kişinin beynini analiz ederek daha konuşmadan ne söylemek istediğini anlayabilen “speech decoders (konuşma kod çözücüleri)” adını verdikleri bir kod geliştirdiklerini söylediler.
Bu haberde, araştırmalarda çalışmakta olan nöroloji uzmanı Eddie Chang, “ Felç nedeniyle konuşma kaybı olan hastalar şu an, bilgisayar arayüzünü göz hareketleriyle kontrol ederek veya kas seğirmelerini kullanarak kelimeleri çok yavaşça hecelemekle sınırlı” demişti. Bu bizler için yeni değildi, Stephen Hawking’in kitaplarını yazarken kullandığı teknoloji bu olduğunu biliyoruz tabii. Ancak konuşmasının devamında;
“Fakat aslında akıcı bir konuşma yapabilmeleri için gereken bilgiler hala beyinlerinde. Geliştirilmekte olan teknoloji, onların beyinlerindeki her şeyi ifade edebilmelerini sağlayacaktır.” şeklinde yaptığı ekleme, teknolojinin hangi boyutlara ulaşacağını gösterir nitelikte oldu.
Peki; Beyin Okuyacak Arayüz Şu An Ne Durumda?
Etkili ve güvenilir bir beyin-bilgisayar arayüzü oluşturma hedefine ulaşmak için Chang’in ekibi, doktora sonrası araştırmacı David Moses ile birlikte, UCSF Epilepsi Merkezinde üç gönüllünün beynine yerleştirilmiş elektrotları üzerinden araştırmalar yapmaya başlayarak yola çıkmış. Yapılan denemelerin amacı, gönüllülerin sadece beyin aktivitelerine dayanarak verdikleri tepkileri anında belirlemeye yönelik bir yöntem geliştirmekmiş. Fakat yapılan yoğun çalışmalar araştırmacıları çok daha ileri bir noktaya getirmiş. Denek konuştukça beyin aktivitesinden türetilmiş bir kelime veya cümleyi pc ekranında görebildikleri bir noktaya ulaşmışlar.
Geliştirilen teknoloji henüz çok sınırlı sayıda kelimeyi tanıyabiliyor, ancak araştırmacılar “esnekliği ve beyin aktivitesinden çevirdiklerimizin doğruluğunu arttırmayı umuyoruz.” diyorlar.
Hal böyle olunca bilim kurgu olarak görünen bu dünyayı yakın gelecekte yaşamaya başlayacağımızı söyleyebiliriz. Bu yeni dünyanın, ihtiyacı olan insanlara çözümler sunarken, Facebook gibi platformların motivasyonlarını düşününce sosyal medya kullanıcılarına ve pazarlamacılara ise yeni tartışılacak konular sunacağı kesin.