Bazen bir resim, bin kelimenin anlatamadığını anlatabilir… Swyft Media’nın mobil cihazlardan her gün 6 milyar emoji veya sticker gönderildiği açıklaması, Global language monitor’ün, bir kelimeyi değil de kalp emojisini 2014’ün en popüler kelimesi kategorisine alması, Apple’ın 300 emojiyi iDevice’larındaki klavyeye eklemesi ve son olarak da Uniform Consortium’un tek başına 2,834 yeni emoji yayınlaması emojilerin sahip olduğu ve giderek artacak gücünün bir göstergesi olarak düşünülebilir.
Konuya marka ve dijital pazarlama özelinde baktığımız zaman, Mentos, Burger King, Ikea gibi global ve popüler markaların kendilerine özel emojiler geliştirdiğini görüyoruz. Bu emojiler, dil bariyerini aşarak markaları biraz daha fancy gösterirken, kullanıcılarla etkileşimi ve ürün farkındalığını da yükseltiyor.
Ikea’nın emoji kullanımı:
Markanız, emoji dünyasına giriş yapmaya karar verdiğinde dikkate alması gereken bir takım noktalar bulunuyor;
1- Hedef kitlenizin emojileri kullandığından, kullanabileceğinden emin olmanız gerekir.
Kullanım alışkanlıkları, yaş aralığı, ürünün kullanımı vb. sorularda emoji kullanımı bir heyecan uyanmıyorsa bu fancy dil belki de markanız ve hedef kitlesi için uygun değildir. Örneğin, hedef kitleniz Y veya Z kuşağında değil de X veya daha da ilerisi baby boomers kuşağından ise emojilerle pek ilgileri olmayabilir. Yalnız, Saturday Night Live programının old-school emoji katalogu ürettiğini de gözden kaçırmayın. 🙂
Markalar, emojilerle unique ve yeni bir dil ile kendini anlatma imkanı bulurken bu emojilerin hedef kitleye ulaştırılması ve kullandırılmasında aslında hala eksiklikler var. Bu noktada markaların kendi emojileri üretip uygulama karmaşası içerisinde “hadi bunu kullanın.” demesi çoğu zaman yetmiyor ve promote etmesi, kullanılabilmesi için klavye veya klavyelerine eklenebilecek emoji modlarını üretmesi de gerekiyor ve elbette üretilecek emojilerin anlaması kolay, kolayca paylaşılabilecek türden emojiler olması gerekiyor.
2- Emojilerle hedef kitlenizin duygularına hitap edin.
Emojiler, bazen bin kelimeden daha etkili olabileceği için duyguları harekete geçirecek emojiler etkili olacaktır. Başarılı emojiler hem kişisel hem duygusal düzeye ulaşan ve birden fazla anlam için de kullanılabilen emojilerdir. Örneğin markanızın ürettiği emoji, kullanıcının günlük hayattaki iletişiminde bir derdini, sevincini vb. paylaşırken kullanabileceği bir emoji olabilirse, herhangi bir duygu ile eşleşebilirse işte asıl o zaman başarıya ulaşacaktır.
3- Stratejik düşünün.
Emojiler günümüzün yükselen yıldızlarından biri olsa da tablonun bir de öteki yüzü var. Kullanıcılar yükledikleri tüm uygulamaların %80’ini, %90’ını bir defa kullandıktan sonra siliyorlar. O yüzden biraz daha stratejik düşünüp markanızın belki sloganına atıfta bulunacak, ürününe vurgu yapacak, ürünün yayılmasını veya duyulmasını sağlayacak emojiler hazırlamanızda yarar var. Kısacası emojinin belli bir büyük resme bağlanması gerekiyor. Örneğin, Burger King’in tavuk kızartma emojilerini, ürün ile eşleştirmesi gibi.
4- Emojilerin gelişimini, diğer markaların kullanımını takip edin.
Emojiler, çoğu marka için yeni bir dil olsa da bazı markalar bu alanda ciddi çalışmalar yapmış durumda. Örneğin Oreo, Çin’de yürüttüğü uygulamada, ebeveynlerden kendilerinin ve çocuklarının fotoğraflarını çekip yüklemelerini istedi. Böylece 3 aydan kısa bir sürede her biri kişiye özel yaklaşık 100 milyon emoji üretildi ve uygulamanın yürüdüğü Çin’in popüler mesajlaşma platformu olan WeChat’ta ve Weibo’da 2 milyar gösterim elde edildi.
Kullanıcıya kişiselleştirme deneyimi yaşatmak, uygulamanızın akıllı telefonlarda daha uzun süre hayatta kalabilmesini, daha uzun soluklu olarak kullanılabilmesini sağlar. Bu örnekte Oreo, kişiselleştirme deneyimi yaşatarak hem mobil etkileşimini tavan yaptırıyor hem de ileride yeni etkileşimler kazanmak için muazzam bir user-generated içerik elde etmiş oluyor.
Sonuç olarak, emojiler yükselen bir trend. Markanız ve hedef kitleniz için uygunsa emojilerin kullanılması, yukarıda bahsettiğimiz gibi büyük resme bağlandığı taktirde markanıza daha fancy bir görünüm kazandırabilir ve kullanıcılarıyla arasında yeni bir dil oluşmasını sağlar. Markanızın da elbette emojileri sadece kısa dönemli bir dil olarak benimsemesi yerine onu günlük sosyal medya iletişimine de soft bir şekilde entegre etmesi daha bütünleşik bir görünüm kazandırır.
