zero-cost-marketing

Girişimcilik potansiyeli en yüksek ülkeler sıralamasında ikinci sırada yer alan Türkiye’de küçük işletmeler, en çok ihtiyaçları olan noktada yani kendi pazarlama faaliyetlerini hayata geçirme noktasında sıkıntılar yaşıyor.  Büyük markaların pazarlama faaliyetlerine ayırdıkları bütçelerin çokluğu küçük firmaları korkutuyor.
Tam da bu noktada Türkiye’de yeni girişimciler ve küçük işletmeler tarafından çok bilinmeyen ‘low/zero cost marketing’ yani düşük bütçeli hatta sıfır maliyetli pazarlama aktiviteleri karşımıza çıkıyor.

Sıfır bütçeli pazarlama adından da anlaşıldığı gibi paraya bağlı olmayan pazarlama aktivitelerini içeriyor. Fakat bu aktivitelerdeki en önemli nokta para harcamasanız bile aktiviteler üzerine bolca vakit harcamanız gerektiğidir.
Guerrilla marketing alanında 30’u aşkın kitabın yazarı, Apple ve Adobe’nin pazarlama ortağı,  ‘Guerrilla Marketing İnternational’ başkanı Jay Conrad Levinson da düşük bütçeli pazarlama aktiviteleri için vakit harcanması gerektiğini anlatan şu sözleri kitabında yazmıştır.
‘Geleneksel pazarlama der ki; pazarlama için para yatırman gerekir, gerilla der ki; paran varsa yatır, ama önemli olan para değil, enerji ve hayat gücüdür.’
Sıfır bütçeli pazarlama taktiklerinin aslında gerilla bir yanı olduğunu ve birçok yönden de gerilla pazarlama ile aynı bakış açısına sahip olduğunu konunu detaylarını inceledikçe daha çok farkedeceksiniz.
Peki nedir bu taktikler ?
Sosyal Medya Pazarlama Aktivitelerini etkin kullanın
Sosyal meydada kullanılan mecralar üzerinde mutlaka şirketinize özel bir sayfa oluşturun, şirketinizi tanıtacağınız sayfaları oluşturmanın size hiçbir masrafı yok. Bu sayfalar üzerinden bir kitle edinmek için ise şirketinizi anlatan içerikler paylaşın, insanları bilgilendirin, tüketicilerinize değer katacağını düşündüğünüz sektörel bilgileri paylaşın. Sosyal medyayı etkin kullanmak için internet üzerinde araştırarak bulabileceğiniz özel ve bedava araçları kullanarak sayfalarınız renklendirin, sayfalar arasında entegrasyon sağlayın.
Sıfır maliyetle yapabileceğiniz sosyal medya pazarlamalarından yararlanın;
1. Facebook’un sizin için bir araya getirdiği kitleden payınıza düşeni alın, şirketinize özel mutlaka bir facebook sayfası açın. İşe öncelikle arkadaşlarınızı davet ederek ve etraflarındaki kişileri davet ettirmelerini isteyerek başlayın.
2. Twitter hesabı açın, şirketiniz ve şirketiniz ile ilişkilendirdiğiniz içerikleri Twitter kullanıcıları ile paylaşın. Herkesin içerikleri okuduğu hashtaglerden yararlanın, arama kutucuğunu aktif kullanın. Twitter üzerinizden şirketinizin ismini yazarak arama yapın. Böylece müşterilerinizin hakkınızda neler konuştuğunu takip edebilir ve onlara daha iyi hizmet ve ürün sunmak için eksiklerinizi görebilirsiniz. Soruları veya görüşleri karşısında tüketicilerinize geri dönüş yapın, bilgilendirin. Sosyal medyada konuşan ve cevap veren bir marka olarak konumlanın.
3. Markanıza ait bir blog açın ve sektörünüzle, işinizle alakalı internet kullanıcılarını bilgilendirecek, değer katacak içerikler oluşturun.
4. Sektörünüzle alakalı veya iş çevrelerinin takip ettiği blogları takip edin ve oralarda görünür olun, yorum bırakın, konu tartışmalarında yer edinin. İnternet üzerinde yapılan pazarlama aktivitelerinde blogların çok önemli etkileri olduğunu ve yönlendirmelerde çok etkili olduğunu unutmayın.
5. LinkedIn üzerinden hem kendi profilinizi hem de şirket profilinizi oluşturun. İnsanlar ile LinkedIn üzerinden iletişim kurun, grupları takip edin, etkin bir rol üstlenin.
6. Sosyal medya gruplarının buluşmalarını takip edin, katılın hatta kendi grubunuzu kurun. Sektöre ait bir çevre edinin.
7. İnternet üzerinden veya ofisinizde sektörünüze ait dersler verebileceğiniz workshoplar düzenleyin.
8. Sözü geçen bloglarda, gazetelerde, veya dergilerde yazar olarak konumlanın, bunun için çaba gösterin.
Etkinliklere katılın ve çevre edinin
9. Sektörünüze ait etkinliklere katılın, bu katılımlar hem sizin yenilikleri takip etmenizi hem de sektörü takip eden birçok kişi ile tanışmanızı sağlayacaktır. Bu etkinlikleri pazarlama aktivitenizi yapabileceğiniz yerler olarak görün ve bol bol kart dağıtın, yeni kişilerle tanışın, kendinizi anlatın ve daha önemlisi etkinlik sonrası pazarlama aktivitelerinizi sürdürebilmeniz için fazlasıyla kart toplayın.
10. Müşteri listesi yapın. Katıldığınız etkinliklerde ve çevrenizden oluşan müşterilerin ya da müşteri potansiyeli olacak kişileri bir listede toplayın. Bir pazarlama aktivitesi olarak bu listeyi kullanın, onları sürekli kendinizi hatırlatın. Ürün tanıtımı, fırsat ve promosyon bilgilendirmesi için ve özel günlerde mailing yapın.
11. İş ortaklıkları edinin. Katıldığınız grup toplantıları veya etkinliklerde karşılaştığınız kişiler ile yapabileceğiniz potansiyel işleri es geçmeyin. Yaptığınız işe katkı sağlayacak iş ortakları edinin. Markanıza katkı sağlayacak yeni potansiyelleri deneyin ve kattığınız değeri oluşturduğunuz kanallardan insanlara aktarın.
Viral Pazarlama Yöntemlerinden yararlanın
Viral pazarlama ağızdan ağıza yayılım sağlamayı temel alan bir yöntemdir, bu yöntemi doğru kullanma teknikleriyle herhangi bir bütçeye ihtiyaç duymadan pozitif pazarlamanızı yapabilirsiniz.
12. Çevrenizin sizin ne iş yaptığınızla ilgili detaylı ve doğru bilgiye sahip olduğuna emin olun. Sosyal medyanın en önemli verisinin ilişkiler olduğunu unutmayın. Yapılan araştırmalar ve veri analizleri sonucunda LinkedIn’de ulaşmak istediğiniz kişi ile aranızda en fazla 3 kişi olduğunu söylediğini ve bunu çevreniz üzerinden hesapladığını hatırlayın, çevrenizi bilgilendirin. İnsanların sizi anlatırken doğru anlatmasını sağlayın. Böylece sizin pazarlamanızı farkında olmadan yaparlarken doğru kişileri size yönlendiriyor olacaklardır.
13. Yeni müşteri edinmek maliyetli bir süreçtir, ama elinizdeki müşterilerinizi memnun ederek onlardan referans alıyor olmak bu sürece katkı sağlayacak, bütçe gerektirmeyen bir aşamadır. Referans etkili pozitif bir viral pazarlama yöntemidir.
14. Üzerinde logonuzun, web adresiniz bulunduğu promosyon ürünler oluşturun ve çevrenize dağıtın, sosyal medya hesaplarınız üzerinden sizi takip edenlere de ulaştırın. Bu yöntem fazla para yatırmadan müşterilerinizin veya müşteri potansiyeli olabilecek kişilerin elinin altında olmanızı, görünür olmanızı sağlayacak olan bir pazarlama taktiğidir.
15. Promosyon kutuları oluşturun ve hedef kitlenize göre seçeceğiniz kalabalık alanlarda, okul önlerinde, dağıtın. Şirketinizi ve ürünlerinizi güler yüzle anlatarak toplum içerisinde yer edinin. Tüketicilerinize direk ulaşın.
16. Genç bir kitleye hitap ediyorsanız üniversite öğrencilerin potansiyelini kullanın. Etkinliklerde rol alın, sponsor olun, promosyon kutular dağıtın, küçük yarışmalar yapın, ürünlerinizi anlatın. Bu bilinen ve seven bir kitle oluşturmak için mükemmel bir yol.
Çevrenizde bu yöntemleri kullanan, etkin pazarlama yapan kişileri görmeniz mümkün. Bu kişiler  kullandıkları yöntemlerin bir çoğunu iş hayatını, rakiplerini veya çevrelerini iyi gözlemleyerek öğreniyor ve uyguluyorlar. Düşük bütçeli pazarlama aktivitelerine gerçekten zaman ayıran ve devamlılığına özen gösterenler pazar paylarını büyütüyorlar.
Ramon De Leon adındaki Latin Amerikalının Domino’s Pizza örneğini hatırlarsınız, pazarlama dünyasında çok konuşulmuştu, bu olay birçok haber kaynağında da makale olmuştu. Kullandığı yöntemlere baktığınızda ise düşük/sıfır maliyetli pazarlama taktiklerini kullandığını gördük. Bu tarz örnekleri inceleyerek, taktikleri nasıl kullandıklarını inceleyebilir, kullanırken istikrarlı olmanın sonucunda işinizi ne kadar büyütebileceğinizi ön görebilirsiniz.
Bütün bu maliyetsiz gerilla yöntemleri kullanırken gerçekleri söylemenin ve transparan olmanın çok önemli olduğunu unutmayın.