Önce sosyal medyaya; ardından da pazarlama dünyasına hızlı bir giriş yapan influencer’lar ile ilgili trendler de zaman içerisinde birtakım değişikliklere uğradı. Influencer’ların pazarlama planlarına dahil olduğu ilk dönemlerde, etkileşim rakamlarına bakılmaksızın en yüksek takipçi sayısı olan tercih ediliyordu. Zaman geçtikçe Instagram’ın, Twitter’ın bot hesaplarla ilgili yapmış oldukları açıklamaların da etkisiyle takipçi sayılarının yanında içeriklerin aldığı etkileşimler de hesaba katılmaya başlandı. Özellikle Instagram’ın paylaşılan videonun ne kadar izlendiğini göstermesi ise, hesabı bot hesaplarla dolu olan birçok influencer için kabus oldu.
Eş zamanlı olarak, takipçi sayısı ve etkileşimi yüksek influencer’ların çok fazla marka ile iş birliği yaparak, kullanıcıların güvenleri konusunda şüpheye düşmelerini sağlamaları, reklamlı içeriklerin çok daha az etkileşim ve negatif tepki alması yeni çözüm önerileri aramaya itti herkesi.
Gelinen noktada ise çözüm önerisi, takipçi sayısı maksimum 10.000 olan mikro influencer’lara yönelmek oldu.

Üstelik yapılan bir araştırmanın da sonuçları, mikro influencer’larla gerçekleştirilen kampanyaların %60 oranında daha iyi etkileşim getirdiği ve %22.2 daha fazla geri dönüşüm oranına sahip olduğunu ortaya koymasıyla yeni yolun efektifliğini kanıtlamış oldu.
Peki mikro influencer iletişimine başlarken nelere dikkat etmeli ve iletişime nasıl başlamalıyız?
Öncelikli olarak mikro influencer iletişimi yapın ya da yapmayın ancak insanların sosyal medya ve dijital mecralarda markanız ve rakipleriniz hakkında neler konuştuğunu mutlaka takip edin. Eğer siz bir mikro influencer ile iş birliği yapmak istiyorsanız; aynı şekilde o kişi sizin rakipleriniz tarafından da tercih edilmiş olabilir. İş birliği yapılan mikro influencer’ların gönderilerini, gönderilerindeki metinlerin dikkatle inceleniyor olması gerekiyor. Öncesinde sizin ile benzer bir sektör için iletişim yapmış mikro influencer’ların gönderilerinin altındaki yorumları mutlaka inceleyin.
Herhangi bir mikro influencer ile çalışmaya başlamadan önce, takipçi kitlesinin kim olduğuna mutlaka bakılması gerekiyor. Influencer’ların size yarattığı trafik ve etkileşim; sizin hedef kitleniz ile aynı olmadığı sürece bu iş birliği hiçbir şekilde işinize yaramayacaktır. Takipçilerinin hangi şehirde yaşadığı; cinsiyet ve yaş aralıklarının neler olduğu gibi noktalara da ayrıca dikkat edebilirsiniz. Karar vereceğiniz mikro influencer’in sizinle iş birliği yapmadan önce de size bağlılık göstermesi, ürünlerinizi severek kullanması yapacağınız iş birliğinin doğallığını artıracağı için çok daha iyi dönüşler almanız olası olacaktır.
Hepimizin artık çok iyi bildiği bir diğer nokta ise milenyum çocuklarının %47’sinin, herhangi bir ürün satın almadan önce ürün hakkında feedback almak için sosyal medyaya göz attığı; sosyal medyada yazılan yorumlara itibar ettiği ve ardından karar verdiği. Bu sebeple ister makro ister mikro influencer iletişimi yapın ya da influencer iletişimi yapmayın ancak mutlaka sosyal medya üzerinden hedef kitleniz ile devamlı iletişimde kalın.
Bonus olarak belirtmekte fayda var; hala takipçi sayısının en önemli konu olduğunu düşünüyorsanız yapılan bir araştırmaya göre takipçi sayısı artıkça etkileşim rakamları düşüyormuş.
Kaynak: https://www.socialmediatoday.com/news/5-ways-to-leverage-micro-influencers-in-your-social-marketing-strategy/523899/]]>